• Hakan Fidan’ın Washington ziyareti, ABD–Türkiye hattında yeni bir jeopolitik ekseni test ediyor.
• 20 maddelik Gazze barış planı sahada uluslararası bir güç formülüne dönüşüyor.
• Beyaz Saray’da aynı gün Suriye lideri Ahmed el-Şara’nın ağırlanması, dengeleri daha da karmaşıklaştırıyor.
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Washington’a yaptığı ani ziyaret, Gazze savaşını diplomatik zemine çekme çabalarının en kritik halkasına dönüştü. Dışişleri, ziyaretin “bölgesel ve ikili konularda görüşmeler” amacıyla gerçekleştiğini açıklarken, kaynaklar görüşmelerin odak noktasının ABD, Katar, Mısır ve Türkiye arasında üzerinde uzlaşılan 20 maddelik Gazze barış planının uygulamaya geçirilmesi olduğunu belirtiyor. Plan, insani yardımların kesintisiz ulaştırılması, Filistin güvenlik güçlerinin eğitilmesi ve Gazze’ye uluslararası bir gözlem gücü konuşlandırılmasını öngörüyor.
Diplomatik trafiğin yoğunluğu, Washington’da BM Güvenlik Konseyi’ne sunulacak bir karar taslağının hazırlanmakta olduğuna işaret ediyor. Türkiye bu taslakta yer alacak yöntemler doğrultusunda Gazze’de aktif rol almaya hazır olduğunu vurguladı. Fidan, 7 Kasım’daki açıklamasında “Gazze Filistinliler tarafından yönetilmeli, geçmişteki hatalar tekrarlanmamalı” diyerek olası bir dış vesayet modeline mesafe koymuştu.
Ziyaretin zamanlaması dikkat çekici: Aynı gün Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara’nın ABD Başkanı Donald Trump’la Beyaz Saray’da yaptığı tarihi görüşme Washington’daki diplomatik tabloyu tamamen değiştirdi. Bu çakışma, Ankara’nın hem Suriye sahasında hem de Gazze’de oluşacak yeni güvenlik mimarisinde yer alma isteğini güçlendiriyor. Fidan’ın gündeminde ayrıca YPG’nin Suriye ordusuna entegrasyonu ve sınır hattındaki güvenlik düzenlemeleri bulunuyor.
Fidan’ın ziyareti yalnızca Ortadoğu dosyasıyla sınırlı değil. Türkiye-ABD ilişkilerinin savunma boyutunda da hareketlilik var. Ankara, F-35 ortak programına dönüşü ve 40 adet yeni F-16 alımını yeniden masaya taşıdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bakü dönüşü yaptığı açıklamada “ABD tarafı sözlerini tutmalı” diyerek bu dosyada ilerleme beklentisini açıkça dile getirdi.
Gazze barışı, Suriye normalleşmesi ve savunma sanayii ekseninde şekillenen bu ziyaret, Washington ile Ankara arasındaki stratejik diyaloğun yeniden tanımlanacağı bir döneme işaret ediyor.






