BS Ekonomi Bağımsız Medyasını Destekleyin
Eğer abone iseniz giriş yapınız.
New York şehrinin Demokrat belediye başkanlığı ön seçimlerinden dört gün önce, 33 yaşındaki demokratik sosyalist Zohran Mamdani, Manhattan’ın bir ucundan diğerine yürüdü: Inwood Hill Park’tan Staten Island Feribotu terminaline kadar 21 kilometrelik bir yol. “New Yorklular, görebilecekleri, duyabilecekleri ve hatta bağırabilecekleri bir belediye başkanını hak ediyor,” dedi.
Bay Mamdani, Ekim ayında yarışa katıldığında pek tanınmıyordu. Ancak 24 Haziran’da, bir zamanlar Amerikan siyasetinin en büyük isimlerinden biri olan eski New York valisi Andrew Cuomo’yu mağlup etti. Mamdani’nin beklenmedik zaferi, ilerici çevrelerde coşku yaratırken, Cumhuriyetçilerde farklı nedenlerle memnuniyet yarattı.
Bu zafer kısmen Cuomo’nun reddi olarak yorumlanabilir. Cuomo, 2021 yılında cinsel taciz iddiaları ve covid-19 pandemisi sırasında bakım evlerinde ölen New Yorkluların sayısını olduğundan az göstermekle suçlandıktan sonra valilik görevinden istifa etmişti (her iki konuda da suçlamaları reddetmektedir). Ancak Mamdani’nin başarısı aynı zamanda Demokrat partinin merkezci çizgisine ve geleneksel siyasete bir başkaldırı anlamı taşıyor.
Mamdani göçmen bir siyasetçi ve bu, nüfusunun %40’ı yurtdışında doğmuş bir şehirde avantaj sağlamış olabilir. Uganda doğumlu Mamdani, yedi yaşında Amerika’ya yerleşti. Babası, sömürgecilik üzerine uzman olan Mahmood Mamdani, Columbia Üniversitesi civarında büyüyen Zohran Mamdani’nin eğitimli bir çevrede yetişmesini sağladı. New York Times’a verdiği demeçte, ayrıcalıklı bir çocukluk geçirdiğini kabul etti. Ancak aynı zamanda devletsiz kalmanın ne anlama geldiğini de biliyor: Babası, Hint kökenli olması nedeniyle Uganda’dan yıllarca sürgün edilmişti. Tıpkı anne ve babası gibi Zohran Mamdani de İsrail’in Gazze’deki savaşını eleştiriyor. Kısa süre önce birçok Yahudi’nin kendilerine yönelik bir şiddet çağrısı olarak algıladığı “intifadayı küreselleştir” ifadesini savundu.
Geçmişte Mamdani, “Mr. Cardamom” sahne adıyla hip-hop müziğe yöneldi (başarılı olamadı). Ayrıca Queens’te azınlık topluluklarından insanların evlerini kaybetmesini önlemeye çalışan bir ipotek danışmanı olarak çalıştı. Siyasete 2020 yılında atıldı ve New York Eyalet Meclisi’ne seçilen ilk Güney Asyalı oldu. Ancak bugüne kadar sadece üç yasa tasarısı yasalaştı.
Mamdani’nin seçim kampanyasının ana teması “yaşanabilirlik”ti. Kira artışlarını dondurmak, otobüsleri ücretsiz yapmak, belediye marketleri açmak ve zenginleri daha yüksek vergilerle yükümlü kılmak istiyor. Trump’ın 2024 başkanlık seçimlerini kazandığı birçok bölgeyi kazanarak şehrin siyasi haritasını yeniden çizdi.
Mamdani kendisini “ilerici, Müslüman ve göçmen” kimlikleriyle başkanın “en kötü kâbusu” olarak tanımlıyor. Ancak Cumhuriyetçiler, ilericiler kadar onun zaferinden memnun görünüyor. Ön seçimlerin ardından Trump, Mamdani’yi “%100 Komünist Bir Deli” olarak nitelendirdi.
Kasım ayında Cumhuriyetçi ve bağımsız rakiplerini de yenerse, Mamdani New York şehrinin ilk Müslüman, en genç ve onlarca yıl sonra gelen ilk göçmen belediye başkanı olacak. Daha da önemlisi, Trump’ın ikinci başkanlık döneminde solun çıkardığı ilk siyasi yıldız olabilir. Ancak asıl soru şu: Mamdani gibi Demokratlar partiyi tekrar iktidara mı taşıyacak, yoksa daha da mı marjinalleştirecek?