Grönland’da bugün sandık başına giden seçmenler, ülkelerinin geleceği açısından kritik bir dönemeçte oy kullanıyor. Bu seçim, sadece Grönland’ın Danimarka’dan bağımsızlık yolundaki adımlarını değil, aynı zamanda ABD Başkanı Donald Trump’ın Grönland’a olan ilgisi nedeniyle Washington ile Kopenhag arasındaki gerilimi de şekillendirecek. Başbakan Mute B. Egede, Trump’ın Grönland’ı ABD’ye bağlama girişimlerinin ada halkında “güvensizlik hissi” yarattığını belirtti.
Grönland Neden Önemli?
Grönland, zengin petrol, doğal gaz ve mineral kaynaklarına sahip olmasıyla dikkat çekerken, eriyen deniz buzları yeni ticaret yolları açarak adanın küresel lojistikte daha kritik bir konuma gelmesini sağlıyor. ABD Başkanı Donald Trump, Grönland’ın “ABD ulusal güvenliği için hayati önemde” olduğunu belirterek “Bir şekilde onu alacağız” ifadesini kullanmıştı.
Grönland’da yapılan seçim, adanın Danimarka ile ilişkisini yeniden şekillendirme potansiyeline sahip. Grönland hükümeti, Danimarka’dan aldığı ekonomik desteğin yerini alabilecek yeni jeopolitik ve ekonomik ortaklar bulmaya çalışırken Washington’un ilgisini kendi çıkarları doğrultusunda kullanabilir.
Trump’ın Grönland’a Olan İlgisi Seçimi Nasıl Etkiliyor?
Trump’ın Grönland’ı satın alma söylemleri, 57.000 nüfuslu adayı küresel ilgi odağı haline getirdi. Grönland’da Trump destekçileri seçim sürecine müdahil olmakla suçlanıyor ve Nuuk sokaklarında “Amerika’yı Yeniden Harika Yap” şapkaları ve paralar dağıttıkları bildiriliyor.
Grönland Parlamentosu, Şubat ayında yabancı ve anonim bağışçıların siyasi partilere mali katkı yapmasını yasaklayan bir yasa çıkardı. Yasa, Grönland’a yönelik “müttefik bir büyük gücün ilgisi göz önüne alındığında” alınan bir önlem olarak açıklandı. Başbakan Egede, seçime giderken “Ülkemiz daha önce hiç böyle bir dönem yaşamadı” diyerek mevcut durumu tarihi bir kırılma noktası olarak tanımladı.
Trump’ın Planları Gerçekleşebilir mi?
Grönland parlamentosundaki 31 milletvekilinin çoğunluğu Danimarka’dan ayrılmayı destekliyor. Ancak, halkın büyük bir kısmı bağımsızlığa sıcak baksa da, ABD’nin bir parçası olma fikrine karşı çıkıyor. Yapılan son anketlere göre, Grönland halkının yüzde 80’inden fazlası bağımsızlıktan yana, ancak ABD’nin kontrolüne girmek istemiyorlar.
Eğer Grönland bağımsızlık yolunda ilerlerse, ABD ile daha yakın ekonomik ve savunma işbirlikleri kurabilir. Egede, Grönland’ın satılık olmadığını, ancak ekonomik işbirliklerine açık olduğunu birçok kez vurguladı. Hükümet, geçen yıl ABD ile daha yakın ticari ve askeri ilişkiler kurmayı içeren bir dış politika planı yayımladı.
Grönland Neden Bağımsızlık İstiyor?
Başbakan Egede, yeni yıl konuşmasında “Grönland, sömürgeciliğin zincirlerini kırmalı” diyerek, Danimarka’nın tam bir eşitlik sağlayamadığını belirtti. Grönland, 1953’e kadar Danimarka’nın bir kolonisi olarak kaldı ve 1979’da özerklik kazandı. 2009’da ise kendi kaderini tayin hakkını elde etti, ancak dış ve güvenlik politikaları hâlâ Kopenhag’ın kontrolünde.
Grönland’da bağımsızlık yanlısı hareketler, Danimarka’nın geçmişte Grönland halkına yönelik sert uygulamaları nedeniyle güç kazandı. Özellikle 1960’larda ve 1970’lerde genç kızlara zorla doğum kontrolü uygulanması ve hâlâ devam eden ırk ayrımcılığı, bağımsızlık talebini artıran etkenler arasında.
Danimarka’nın Tutumu
Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen, Grönland halkının kendi kaderini tayin etme hakkına sahip olduğunu belirterek Danimarka’nın alınacak her karara saygı göstereceğini vurguladı. Ancak Danimarka için Grönland’ın bağımsızlığı ekonomik ve jeopolitik açıdan önemli bir kayıp olabilir. Grönland’ın bağımsızlığı, NATO ve ABD’nin Kuzey Kutbu’ndaki stratejik pozisyonunu da değiştirebilir.
Danimarka iç siyasetinde ise farklı görüşler hâkim. Muhalefet partileri, Frederiksen’in Grönland’a yönelik tutumunun zayıf olduğunu ve ABD’yi daha da cesaretlendirdiğini savunuyor.
Bağımsızlığın Önündeki Engeller
Grönland’ın bağımsızlığına yönelik en büyük engel ekonomik sürdürülebilirlik. Şu anda Grönland ekonomisi büyük ölçüde balıkçılığa, turizme ve Danimarka’nın yıllık 600 milyon dolarlık finansal desteğine bağımlı.
Bağımsızlık durumunda:
- Danimarka’nın sağladığı finansal destek kesilecek ve Grönland hükümeti eğitim, sağlık ve güvenlik gibi alanları finanse etmekte zorlanacak.
- Doğal kaynakların madenciliği bağımsızlık sonrası ekonomiyi destekleyebilir, ancak bu uzun vadeli bir süreç.
- ABD ve diğer büyük ekonomilerle yeni ticaret anlaşmaları yapılması gerekecek.
Bağımsızlık için atılacak adımlar, Grönland’ın gelecekte hangi ülke ile daha yakın işbirliği yapacağını belirleyecek.
Seçimi Kim Kazanacak?
Grönland hükümeti, 31 sandalyeli parlamentoda 21 sandalye ile iktidarda olan Inuit Ataqatigiit ve Siumut partilerinden oluşan bir koalisyon tarafından yönetiliyor. Her iki parti de bağımsızlığı desteklese de, Inuit Ataqatigiit bağımsızlık sürecini kademeli yürütmek istiyor, Siumut ise önümüzdeki dört yıl içinde bir bağımsızlık referandumu yapılmasını talep ediyor.
Son anketler, Inuit Ataqatigiit’in seçimde birinci parti olacağını gösteriyor, ancak koalisyonun daha küçük partilere karşı zemin kaybettiği belirtiliyor. Bağımsızlığın en büyük destekçisi olan popülist Naleraq partisi daha fazla sandalye kazanarak baskısını artırabilir.
Seçim sonuçlarının 12 Mart sabahı açıklanması bekleniyor ve yeni hükümeti oluşturmak için müzakereler hemen başlayacak. Seçimin sonucu, Grönland’ın bağımsızlık sürecinde ne kadar hızlı ilerleyeceğini ve ABD ile ilişkilerinin nasıl şekilleneceğini belirleyecek. (Kaynak: Bloomberg)