
ABD Başkanı Donald Trump’ın dengesiz gümrük tarifesi kararları, küresel piyasalarda büyük dalgalanmalara yol açarken, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell’ın açıklamaları bir kez daha piyasaların odağında. Powell, son 10 gün içinde ikinci kez kamuoyunun karşısına çıkarak enflasyon ve istihdam görünümüne ilişkin değerlendirmelerde bulunacak ve bu veriler raydan çıkarsa Fed’in ne yapabileceğine dair sinyaller verecek.
Powell en son 4 Nisan’da konuşmuştu. Bu konuşma, Trump’ın ABD’ye ithal edilen ürünlere %10 genel tarife ve onlarca önemli ticaret ortağına ek vergiler açıklamasının hemen ardından ve bu kararın finans piyasalarında çöküş yaratması sonrası, Çin hariç tüm ülkeler için 90 gün askıya alınmasından önceye denk gelmişti. Powell o tarihte, tarifelerin daha yüksek enflasyon ve yavaş büyüme gibi zorlu bir karışım yaratabileceğini belirtmişti. Ancak henüz para politikası açısından kesin bir yol haritası çizmenin erken olduğunu söylemişti.
Şimdi ise gözler, Powell’ın bu geçici geri adımlar ve artan belirsizlik ortamında görüşlerini ne ölçüde değiştireceğinde. Trump’ın sürpriz şekilde bazı elektronik ürünlere yönelik tarifeleri ertelemesi, ancak aynı zamanda ilaç ve yarı iletkenler gibi stratejik sektörler için yeni vergi soruşturmaları başlatması, Powell’ın işini daha da zorlaştırıyor.
Fed Yönetim Kurulu Üyesi Christopher Waller bu hafta yaptığı açıklamada, Trump tarifeleri gevşetirse yılın ilk yarısında faizlerin sabit tutulabileceğini, ikinci yarıda ise enflasyonun düşmesiyle birlikte yavaş yavaş faiz indirimi gelebileceğini belirtti. Ancak Trump yüksek tarifelerde ısrar ederse, işsizliğin artabileceğini ve Fed’in daha agresif faiz indirimlerine gidebileceğini söyledi.
Öte yandan, St. Louis Fed Başkanı Alberto Musalem gibi bazı yetkililer ise kısa vadeli enflasyon beklentilerinin uzun vadeye sızabileceği uyarısında bulunarak, faizlerin yüksek tutulması hatta artırılması gerektiğini savunuyor.
Powell’ın hangi görüşe daha yakın olduğu henüz net değil. Bugün TSİ 20:30’da Ekonomi Kulübü’nde yapacağı konuşmada bu konuya ne kadar değineceği merakla bekleniyor.
Veriler ise şu anda karmaşık bir tablo çiziyor: Enflasyon düşüş eğiliminde, iş gücü piyasası güçlü duruyor ancak ekonomik büyümede momentum kaybı gözlemleniyor. Fed’in nasıl bir adım atacağı, sadece piyasaları değil aynı zamanda 2025 başkanlık seçimlerine giden yolda siyasi dengeleri de etkileyecek gibi görünüyor.