- ABD Dominasyonu: Küresel GSYİH’nin iki katına ulaşan yatırım pastasının %32’si ile ABD Hisseleri zirvede. Tahvil piyasasında da ABD toplam %16 pay alarak baskın konumunu koruyor.
- Tahvil Ağırlığı Yüksek: ABD Dışı Tahvillerin %21 ve ABD Tahvillerinin %16 payı ile toplam tahvil ağırlığı %37’ye ulaşıyor ve küresel portföyün en büyük varlık sınıfı olmaya devam ediyor.
- Alternatifler Büyüyor Ama Küçük: Kripto Varlıklar %1 ile portföyün en küçük halkası olsa da, Altın %6 ve Özel Piyasalar %5 ile birlikte, geleneksel varlıklara göre daha hızlı büyüme eğilimi gösteriyor.
Goldman Sachs “Dünya Portföyü”nü Haritalandırdı: Küresel Varlık Dağılımında ABD Gücü ve Kripto’nun Minimal Payı
Goldman Sachs Research tarafından yayımlanan “Global Strateji Raporu No. 74”, tüm yatırım yapılabilir küresel varlıkların toplamı olarak tanımlanan ve büyüklüğü yaklaşık 250 trilyon ABD Doları olan “Dünya Portföyü”nün detaylı bir dökümünü sundu.
Rapor, makro trendlerin ve son 30 yılın finansal değişimlerinin küresel sermayenin dağılımını nasıl şekillendirdiğini gösteren çarpıcı veriler içeriyor.
Grafiğin Dili: ABD Hisseleri Tek Başına Lider
Rapordaki pastayı temsil eden grafik, küresel yatırım pastasının neredeyse üçte birinin tek bir varlık sınıfında toplandığını teyit ediyor:
- ABD Hisseleri: %32 (Portföyün en büyük varlık sınıfı)
- ABD Dışı Tahviller: %21
- ABD Dışı Hisseler: %18
- ABD Tahvilleri: %16
Bu dağılım, 1970’lerdeki enflasyon döneminde Altın’ın, 1990’ların sonundaki Teknoloji Balonu döneminde ise hisselerin ağırlığının arttığı gibi, varlık sınıflarındaki persistent kaymaların makroekonomik ortama paralel ilerlediğini gösteriyor.
Alternatif Varlıklar Sessiz Güç Oluyor
Geleneksel hisse ve tahvil piyasalarının dışında kalan alternatif varlıklar, GFC sonrası dönemde yatırımcı ilgisinin arttığı alanlar olarak dikkat çekiyor. Rapora göre:
- Altın: %6
- Özel Piyasalar: %5
- Gayrimenkul: %2
- Kripto Varlıklar: %1
Özellikle Özel Piyasalar, Altın ve Kripto para birimleri (toplamda %12), kamu piyasalarına göre daha hızlı büyüyerek yatırımcıların risk ve getiri arayışındaki çeşitlenmeyi yansıtıyor. Raporda, ABD hisselerinin GFC’den bu yana ağırlığını artırdığı ve hem tahvil hem de hisse piyasalarında küresel olarak “oldukça baskın” bir konuma yerleştiği vurgulanıyor.






