- Fransa ve Avrupa’daki bazı ülkelerin Filistin’i tanıması, ABD’ye doğrudan meydan okuma olarak yorumlandı.
- Karar, İspanya’da destek bulurken, İtalya ve ABD’den sert eleştiriler geldi.
- Almanya basını, Berlin’in sürece mesafeli kalmasının yalnızlaşma riskini artırdığına dikkat çekti.
Fransa, Lüksemburg, Malta, Monako ve Andorra’nın BM Genel Kurulu’nda gece yarısı Filistin’i devlet olarak tanıması, Orta Doğu’daki dengeleri yeniden tartışmaya açtı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, “Artık bekleyemeyiz” diyerek kararın gerekçesini açıklarken, barışın tesis edilememesinin uluslararası toplumun ortak sorumluluğu olduğunu vurguladı.
ABD basını kararı, Başkan Trump’a meydan okuma olarak gördü. Washington Post, adımı “ahlaki bir destek” olarak nitelese de sahada değişiklik yaratmayacağını yazdı. New York Times ise, “Filistin devleti tanınsa da tanınmasa da her zamankinden daha uzak” yorumunu yaptı.
İspanyol El País, Macron’un açıklamalarını “denge oyunu” şeklinde tanımlarken, İsrail’e verilen desteğin yanında Gazze’deki askeri operasyonların son bulması çağrısının altını çizdi. İtalya ise farklı bir noktada konumlandı. Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, tanımanın Hamas’a hediye olduğunu söylerken, La Repubblica, Başbakan Meloni’nin New York’ta bulunmamasını ülkenin konudaki isteksizliğiyle ilişkilendirdi.
Wall Street Journal ise Fransa’nın girişimini, “Ortadoğu’da azalan etkisine rağmen, gücünün çok ötesinde yumruk atma çabası” olarak yorumladı. Almanya basınında da konu geniş yer buldu. Der Spiegel, “Almanya Filistin’i tanımalı mı?” sorusunu gündeme taşıyarak, Dışişleri Bakanı Wadephul’un “tanıma, ancak iki devletli çözüm sürecinin sonunda olmalı” açıklamasına dikkat çekti. Ayrıca Şansölye’nin New York’a gitmeyip Berlin’de bütçe sunumuna kalması, ülkenin uluslararası sahnede yalnızlaşma riskini artıran bir işaret olarak değerlendirildi.
Fransa’nın kararı, Avrupa’da diplomatik fay hatlarını yeniden hareketlendirirken, ABD ile olan transatlantik ilişkilerde yeni gerilim başlıklarını da beraberinde getirdi.