8 Eylül’de hükümetin güven oylaması Fransa siyasetinde belirleyici bir dönemeç olacak. Başbakan François Bayrou’nun 43 milyar euroyu aşan kemer sıkma paketi nedeniyle parlamentoda ciddi baskı altında olduğu konuşuluyor. İki resmi tatilin kaldırılması, emeklilik maaşlarının dondurulması ve sağlık harcamalarında kesintiler içeren plan, yalnız mecliste değil sokakta da büyük tepki topluyor.Tam da bu atmosferde, 10 Eylül’de “Boykot, İtaatsizlik ve Dayanışma” hareketi ülke genelinde hayata geçmeye hazırlanıyor. “Bloquons tout” adıyla sosyal medyada örgütlenen yurttaş kolektifi, sendikalardan bağımsız olarak boykotlar, nakit çekimleri, otoyol engellemeleri, metro ve tren seferlerinin durması gibi adımlarla hayatı felce uğratmayı hedefliyor. CGT ve Solidaires eylemlere destek verirken, CFDT geri duruyor. Ulaşım sektöründe ise farklı tutumlar var; bu da Paris ve çevresinde ciddi aksaklık riskini artırıyor.
Piyasa Yansımaları
Finansal piyasalar bu tabloyu yakından izliyor.
- Tahvil faizleri: Bayrou’nun paketi kamu borcunu dizginleme hamlesi olarak görüldüğü için güven oylamasının kaybedilmesi halinde Fransız tahvillerinde satıcılı seyir ihtimali yüksek. Oylamanın geçmesi ise kısa vadede spreadleri daraltabilir, ancak 10 Eylül’de kitlesel eylemler ekonomiyi durma noktasına getirirse aynı tahvillerde risk primi yeniden yukarı gidecektir.
- Euro: Euro/dolar paritesinde siyasi risk primi zaten fiyatlanıyor. Özellikle 8–10 Eylül hattında hükümetin zayıf kalması, euroyu kırılgan kılabilir. Tersi senaryoda, oylamanın güçlü bir güven desteğiyle geçmesi kısa süreli rahatlama yaratabilir.
- Hisse senetleri: CAC 40 şirketleri içinde ulaştırma, perakende ve bankacılık sektörü doğrudan etkilenebilir. Özellikle demiryolu ve havayolu şirketlerinde operasyonel kayıplar fiyatlamalara yansıyabilir. LVMH, Carrefour gibi tüketici devleri ise boykot çağrılarından dolayı baskı altında kalabilir.
Siyasi–Ekonomik Kesişim
İçişleri Bakanlığı güvenlik önlemlerini artırmış olsa da piyasalar için asıl risk, hükümetin meşruiyet erozyonuna uğraması. 8 Eylül’de güven oylamasının sancılı geçmesi veya kaybedilmesi, 10 Eylül’deki sokak mobilizasyonuna daha geniş bir meşruiyet kazandırır ve bu senaryoda Fransa yalnızca sosyal değil ekonomik bir şok da yaşayabilir.
Fransa böylece birkaç gün içinde iki ayrı cephede sınav verecek: Parlamento aritmetiğinde hükümetin ayakta kalıp kalamayacağı, sokakta ise halkın kemer sıkma programına ne ölçüde direnç göstereceği. Bu süreç, Paris borsasından euro piyasalarına kadar yatırımcıların da karar setlerini yeniden gözden geçirmesine yol açacak.