BS Ekonomi Bağımsız Medyasını Destekleyin
Eğer abone iseniz giriş yapınız.
Fransa dünyaya lüks çantalar ve yıllanmış şampanyalar sunuyor olabilir, ancak bu tür “fantezilere” savuracak kadar zengin olanlardan pek hoşlanmıyor gibi görünüyor. Ülke bütçe açığını nasıl dizginleyeceğini tartışırken (bkz. grafik 1), son ulusal psikodrama süper zenginlere yönelik önerilen yeni vergi etrafında dönüyor. 21 Eylül’de, genellikle ketum olan ve lüksün tedarikçisi LVMH’nin patronu ile Fransa’nın en zengin adamı olan Bernard Arnault bile tartışmaya katılarak, söz konusu verginin ekonomiyi “mahvedeceğini” savundu.
Tartışmanın kaynağı, ekonomist Gabriel Zucman’ın 100 milyon avrodan (117 milyon $) üzerindeki servetin yıllık %2 oranında vergilendirilmesi önerisi. Bu vergi, eski servet vergisini ödeyen 358.000 hanenin yalnızca küçük bir kısmı olan en zengin 1.800 haneyi kapsayacak. Zucman, bu verginin yılda 15 ila 25 milyar avro gelir sağlayabileceğini öne sürüyor.

“Zucman vergisi” sol için adeta bir toteme dönüştü; bazı sol parti liderleri, 2026 bütçesini desteklemelerinin şartı olarak bu verginin getirilmesini istiyor. Bu konu, 9 Eylül’de parlamentonun bir önceki azınlık hükümetini düşürmesinin ardından atanan yeni başbakan Sébastien Lecornu’nun yürüttüğü bütçe müzakerelerinin merkezinde yer alıyor. Lecornu, yeni bütçe konusunda Sosyalistler ve diğer muhalefet partileriyle bir tür saldırmazlık paktı yapabilmek için görüşmeler yürütüyor.
Fransa’nın vergi ve sosyal yardım sistemi eşitsizliği düzeltme konusunda kapsamlı bir işlev görüyor. Toplam vergi yükü GSYİH’nin %46’sına denk geliyor ki bu, AB içindeki en yüksek oran. Ancak Fransa’daki süper zenginlerin serveti hızla artarken, Zucman’a göre en üstteki %0,01’lik kesim, vergi optimizasyon araçları sayesinde herkesten daha düşük oranda vergi ödüyor. Fransa’daki ortalama fiili vergi oranı %50 iken, ülkede AB’nin en fazla milyarderine sahip olmasına rağmen bu milyarderlerin gelirlerinin sadece %27’si vergiye gidiyor.

Sol için “Zucman vergisinin” asıl cazibesi sembolik. Macron, Fransa’nın servet yaratmayı cezalandıran bir ülke olarak algısını dağıtmak amacıyla eski servet vergisini kaldırdığında, “zenginlerin başkanı” olarak damgalanmıştı. Bay Arnault’nun Mayıs ayında Senato’ya söylediği gibi, yalnızca Fransa’da geçen yıl LVMH’nin yaklaşık 3 milyar € vergi ödemiş olmasının bir önemi yoktu. Bu ay yapılan bir anket, Sosyalist seçmenlerin %96’sı ve aşırı sağ Ulusal Birlik (RN) destekçilerinin %75’i dahil olmak üzere, halkın %86’sının Zucman vergisini onayladığını gösteriyor.
Buna karşın verginin birçok açığı var. İlki, tabanının darlığı; yalnızca birkaç ailenin bu durumda nasıl davranacağı bilinmiyor. Diğer Fransız ekonomistlere göre vergi, vergi sürgünlüğü, optimizasyon ve başka etkenler nedeniyle ancak 5 milyar € getirebilir. Bir başka sorun da startup kurucularının durumu. 14 milyar $ değerindeki yapay zekâ şirketi Mistral’in 33 yaşındaki kurucu ortağı Arthur Mensch, televizyona çıkarak servetinin sanal olduğunu anlatmaya çalıştı. Zucman ise girişimcilerin vergiyi “ayni” olarak, devlete hisse devrederek ya da borçlanarak ödeyebileceğini öne sürdü. Arnault ise Zucman’ı “aşırı sol bir aktivist” olarak nitelendirdi.
Başbakan Lecornu ise tehlikeli bir yolda ilerliyor. Sol, Macron’un merkezci çizgisine karşı zafer ilan edebileceği kadar büyük bir adım istiyor. Ancak başbakan, merkez sağ desteğini kaybetmeyi göze alamaz. Macron’la son dönemde görüşen bir kaynak, cumhurbaşkanının siyasi istikrarın bedelinin sola taviz vermek olduğunun farkında olduğunu söylüyor. Fakat bu tavizin bedeli, Macron’un büyük çaba harcayarak inşa ettiği “iş dostu Fransa” imajı olabilir.