• Fed’in 25 baz puanlık faiz indirimi kararında sürpriz olasılığı son derece düşük.
• Hükümet kapanmasının etkisiyle veri akışındaki eksiklikler, karar metninde özellikle vurgulanabilir.
• Enflasyonun hâlâ hedefin üzerinde olduğu belirtilirken, parasal genişleme sinyalleri sınırlı ve temkinli biçimde verilecektir.
Federal Açık Piyasa Komitesi’nin (FOMC) 29–30 Ekim tarihlerinde Washington’da yaptığı toplantı, piyasalarda haftalardır beklenen bir hamleyle sonuçlanacak gibi görünüyor. Fed’in 25 baz puanlık bir faiz indirimi yapması neredeyse kesinleşmiş durumda. Piyasalar açısından asıl önemli olan ise, kararın kendisinden ziyade toplantı sonrasında yayımlanacak Faiz Notu ve Başkan Powell’ın açıklamaları olacak.
1973’ten bu yana faiz döngülerine bakıldığında, ilk indirimlerin genellikle “güvercin” bir yönelimle başlamadığı görülüyor. Benzer biçimde, bu toplantı da bir “trend dönüşü” değil, ekonomik görünümdeki yavaşlamaya karşı bir risk yönetimi hamlesi olarak okunuyor. Fed, güçlü doların ihracatı baskılaması, istihdamda son aylarda görülen gevşeme ve uzun vadeli tahvil faizlerindeki yükselişin finansal koşulları sıkılaştırması nedeniyle politika faizini 25 baz puan düşürmeye hazırlanıyor.
Karar metninde, “maksimum istihdam ve %2 enflasyon hedefi” vurgusu korunacak. Ancak son dönemde açıklanamayan tarım dışı istihdam verileri ve işsizlik oranındaki belirsizlik nedeniyle, “hükümet kapanması kaynaklı veri eksikliğine” özel bir atıf yapılması bekleniyor. Bu vurgu, bankanın ileriye dönük kararlarında temkinli kalmaya devam edeceği mesajını verecek.
Enflasyon cephesinde, Fed’in çekirdek göstergelerdeki sınırlı iyileşmeye rağmen genel fiyat seviyesinin hâlâ yüksek olduğunu yinelemesi bekleniyor. Özellikle hizmet enflasyonundaki katılık, bankanın agresif bir genişleme politikasına yönelmemesinin ana nedeni. Faiz Notu’nda bu tabloya atıf yapılarak, “enflasyonda hedefe yaklaşımın zaman alacağı” mesajı verilebilir.
Piyasalar açısından asıl dikkat çekici bölüm, niceliksel sıkılaşma (QT) programına ilişkin dil olacak. Fed’in bilançosundaki Hazine tahvili ve ipotek teminatlı menkul kıymet stokunu azaltma sürecinde sona yaklaşıldığı biliniyor. Bu nedenle metinde “QT’nin sonuna gelindiği” veya “portföy azaltım hızının düşeceği” yönünde bir ifade yer alabilir. Bu durum, parasal genişleme sinyallerinin ilk kez metin içine girmesi anlamına gelir. Ancak veri yetersizliği ve karışık ekonomik tablo nedeniyle, Powell yönetiminin bu konuda aşırı güvercin bir söylemden kaçınması bekleniyor.
Finansal piyasalar açısından, bu toplantı “fiyatlanmış bir kesinti” olarak görülüyor. ABD 10 yıllık tahvil getirileri son haftalarda %4,20’nin altına gerilerken, vadeli işlemler piyasasında yıl sonuna kadar toplamda 50 baz puanlık bir ek indirim daha fiyatlanıyor. Ancak Powell’ın temkinli tonu, risk iştahında sınırlı bir artışa yol açabilir.
Altın ve tahvil piyasaları için bu toplantının önemi büyük. Bloomberg verilerine göre, Fed’in ilk faiz indirimlerini takip eden 30 ila 70 gün arasında altın genellikle düzeltme evresine giriyor, ardından yeniden yükselişine devam ediyor. Dolayısıyla bu karar, kısa vadede altın fiyatlarında satış baskısı, orta vadede ise yeni bir ralli potansiyeli yaratabilir.
Sonuç olarak, Ekim 2025 toplantısı Fed tarihine büyük bir dönüş değil, kontrollü bir geçiş dönemi olarak geçecek. Banka, para politikasını gevşetirken aynı anda temkinli kalmayı ve piyasaya “sabırlı ilerleme” mesajı vermeyi tercih edecek. Piyasalar için mesaj net: Faiz indirimi geldi, ama gevşeme döngüsünün sınırları hâlâ belirsiz.






