- Peter Schiff, Financial Times’ı hedef alarak “Merkez bankaları altını rengi için değil, dolar riskinden kaçmak için alıyor” dedi.
- Schiff’e göre asıl sebep: BRICS’in alternatifi olmadığı için altın yeni rezerv güvenliği hâline geliyor.
- Analist: “$ ve € varlıklar donduruldu, bu yüzden merkez bankaları altın satmaz – aksine daha fazlasını alacak.”
Altın fiyatları tarihi zirvelerde seyrederken küresel tartışma sadece “fiyat” üzerinden değil, merkez bankalarının altın satın alma motivasyonu üzerinden de büyüyor. Ünlü ekonomist ve Euro Pacific Capital CEO’su Peter Schiff, Financial Times’ta yer alan bir analizi sert bir dille eleştirdi. Schiff’e göre Financial Times, altın gerçeğini anlamıyor: Bu bir renk beğenisi değil, küresel finans güvenlik arayışı.
Schiff paylaşımında şu ifadeyi kullandı:
“FT editörlerinin anlamadığı şey şu: Merkez bankaları altını sarı rengini sevdikleri için almıyor. BRICS ülkelerinin tatmin olacağı alternatif bir rezerv para birimi olmadığı için alıyorlar. Dolar ve euro cinsinden rezervler donduruldu. FT bunun farkında bile değil. Merkez bankaları altını kendileri toplarken neden satsınlar ki?”
Schiff’in çıkışı, özellikle BRICS ülkelerinin rezerv stratejisi üzerinden önemli bir noktaya işaret ediyor. Rusya–Ukrayna savaşı sonrası Batı’nın Rusya’nın 300 milyar dolarlık rezervini dondurması, birçok ülkenin “rezerv güvenliği” konusunu yeniden düşünmesine yol açtı. Çin, Hindistan ve Türkiye gibi ekonomiler altını finansal sigorta olarak görmeye başladı.
Son 15 yılda dünyanın en büyük altın alıcısı pozisyonuna yükselen merkez bankaları, 2022’den sonra alımlarını hızlandırdı. 2023 ve 2024 üst üste rekor altın alımı ile geçildi. Schiff bu tabloyu şöyle yorumluyor:
“Amerikan hegemonyasına güvenmeyen ülkeler rezervlerini çeşitlendiriyor. Doların silah haline gelmesinden sonra altın tek güvenli seçenek olarak kaldı.”
Schiff’in dikkat çektiği bir diğer nokta, FT’nin “Merkez bankaları altın satabilir” yönlü yorumunu “ekonomik gerçeklikten kopuk” bulması. Çünkü şu an merkez bankaları sistemin net alıcısı konumunda. Dünya Altın Konseyi verileri de bunu doğruluyor:
– 2023: +1.037 ton net merkez bankası alımı
– 2024: +762 ton net alım (ilk 3 çeyrek)
– 2025: Trend aynı yönde ilerliyor
Schiff’in çıkışı sadece bir yorum değil, küresel rezerv sistemindeki kırılmanın altın üzerinden yeniden tanımlanmasıdır. BRICS içi ticarette altına dayalı ödeme sistemleri konuşulurken, Çin ve Rusya’nın altın stoklarını agresif artırması, ileride “parasal altın standardı taslağı” tartışmalarını güçlendiriyor.
Yani mesele “yatırımcı altını” değil, “rezerv altını”. Bu nedenle Schiff’in mesajı net:
Altın fiyatı sadece piyasa oynaklığıyla değil, küresel para sisteminin güven kriziyle yükseliyor.






