Cook Hakkında Yeni Suç Duyurusu: Fed Bağımsızlığı Yargı Testinde
Washington, 29 Ağustos 2025 – ABD Merkez Bankası (Fed) Yönetim Kurulu Üyesi Lisa Cook, Başkan Donald Trump’ın kendisini görevden alma girişimine karşı mahkemeye başvurdu. Bugün görülen davada, Cook’un “acil geçici uzaklaştırma kararı” talebi ele alındı.
Yeni Suçlamalar
Tartışma, ABD Federal Konut Finansmanı Ajansı (FHFA) Direktörü Bill Pulte’nin son iddialarıyla büyüdü. Pulte, Cook’un Massachusetts eyaletinde satın aldığı bir daireyi “ikinci ev” olarak gösterdiğini, ancak aslında yatırım amaçlı kullandığını öne sürdü. Bu yolla daha düşük peşinat ve daha avantajlı mortgage faizi elde etmiş olabileceğini iddia etti.
Pulte daha önce de Cook’u, Atlanta’daki bir apartman dairesi ile Michigan’daki bir evi aynı anda “birincil ikamet” olarak göstererek mortgage başvurularında sahtecilik yapmakla suçlamıştı.
Trump bu iddiaları kendi sosyal medya hesabından paylaşmış, 25 Ağustos’ta da Cook’u “yanlış beyan” gerekçesiyle görevden aldığını duyurmuştu.
Mahkeme Süreci
- Bugün yapılan duruşmada Hakim Jia Cobb, davaya ilişkin hızlandırılmış bir dosyalama takvimi belirledi.
- Cook’un avukatları, Trump’ın görevden alma kararının “yasadışı” olduğunu ve Federal Reserve Yasası’nda öngörülen “geçerli sebep” şartını karşılamadığını savundu.
- Trump’ın avukatları ise iddiaları “açık kanıtlarla desteklenen ciddi ihlaller” olarak nitelendirdi.
Fed Bağımsızlığına Etki
Bu dava, Fed’in kurumsal bağımsızlığına yönelik şimdiye kadar görülmemiş bir sınav olarak değerlendiriliyor. ABD tarihindeki hiçbir başkan, Fed Yönetim Kurulu’ndaki bir üyeyi bu şekilde görevden almamıştı.
Analistler, sürecin Fed’in güvenilirliği açısından kritik olduğunu belirtiyor. Çünkü Cook’un görevden alınması halinde Trump, yönetim kuruluna bir isim daha atayabilecek ve bu da para politikasında büyük bir siyasi etki anlamına gelebilecek.
Duruşmadan bugün kesin bir karar çıkmadı, ancak hızlandırılmış takvim kararı, önümüzdeki haftalarda davanın sonuçlanabileceğine işaret ediyor. Süreç, yalnızca Lisa Cook’un geleceğini değil, aynı zamanda Fed’in bağımsızlık ilkesinin geleceğini de belirleyecek.