– Fed Başkanı Jerome Powell, bir sonraki Fed toplantısı öncesi son konuşmasını yapacak.
– Piyasa faiz indirimlerinin devam edeceğini düşünüyor; yıl sonuna kadar iki çeyrek puan daha indirim bekleniyor.
– ABD ekonomisinde karışık sinyaller var: büyüme güçlü, fakat istihdam zayıflıyor; tarife ve göç politikaları ekonomide baskı oluşturuyor.
– Ekonomistler uyarıyor: Enflasyon yeniden yükselebilir, Fed’in faiz indirimleri hata olabilir.
Fed Başkanı Jerome Powell, Fed’in 28–29 Ekim toplantısı öncesi son konuşmasını bugün yapacak. ABD ekonomisi beklenenden daha güçlü büyürken, verimlilik artışı dikkat çekiyor, fakat Trump yönetiminin tarifeleri ve göç sınırlamaları ekonomide baskı yaratıyor. Ekonomistler, bu politikaların aynı anda hem enflasyonu artırabileceği hem de işsizliği yükseltebileceği konusunda uyarıyor.
Hükümetin kapanması nedeniyle birçok önemli ekonomik veri gecikti. Eylül istihdam raporu hâlâ yayınlanmadı, bu da Fed’in karar alma sürecini zorlaştırıyor. Enflasyon verileri ise 24 Ekim’de gelecek.
Piyasalar faiz indirimlerinin süreceğine kesin gözüyle bakıyor. Fed’in faizleri bu ay %3.75–4.00 aralığına çekmesi, aralıkta da yeni bir indirim yapması bekleniyor. Ancak Fed yönetimi içinde görüş ayrılıkları var. Bir grup “enflasyon inatçı, faiz indirimi riskli” derken, diğer grup “ekonomi yavaşlıyor, işsizlik artabilir, indirim devam etmeli” görüşünü savunuyor.
Fed Guvernörü Christopher Waller, “Ya iş gücü toparlanacak ya da büyüme düşecek – bir şey değişmek zorunda” ifadelerini kullanarak ekonomide bir çelişkiye dikkat çekti.
Bazı ekonomistler, Trump’ın tarifelerinin fiyat artışını hızlandıracağını, enflasyonun yeniden kontrolden çıkabileceğini düşünüyor. Harvard ekonomisti Karen Dynan, enflasyonun 2026’ya kadar yüzde 3’ün üzerinde kalabileceğini söylüyor ve uyarıyor:
“Eğer enflasyon beklentisi kontrolden çıkarsa, Fed’in faiz indirimleri büyük hata olur.”
Philadelphia Fed Başkanı Anna Paulson ise daha iyimser: “Verimlilik ve yapay zekâ yatırımları büyümeyi taşırsa, enflasyon yükselmeden ekonomi büyüyebilir” görüşünü paylaşıyor. Ancak Paulson da ABD ekonomisinin dar bir büyüme tabanına sahip olduğunu belirtiyor.






