ABD Merkez Bankası (Fed) yetkilileri, Ocak ayı toplantısında, enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme görülene kadar faiz oranlarında değişikliğe gitmeme yönünde istekli olduklarını vurguladı. 28-29 Ocak tarihlerinde toplanan Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısına ait tutanaklar, Fed’in ihtiyatlı yaklaşımını gözler önüne seriyor.
Enflasyon ve İstihdam Görünümü
Toplantı tutanaklarına göre, enflasyon hâlâ yüksek ve Fed’in hedefi olan yüzde 2 seviyesine yeterince yaklaşmadığı sürece, politika faizinde değişiklik yapılmaması görüşü hâkim. Üyeler, maksimum istihdam koşulları korunduğu sürece, enflasyonda ek ilerleme olmadan faiz oranlarını aşağı çekmenin doğru olmayacağını vurguladı.
Tutanaklardan öne çıkan noktalar şöyle:
- Politika faizinin bir müddet daha “kısıtlayıcı” seviyede tutulabileceği,
- Enflasyon verilerinin arzu edilen seviyeye gerilemeden ek faiz indiriminin masada olmadığı,
- Ekonominin gücünü koruması ve enflasyonun dirençli kalması halinde “bekle-gör” yaklaşımının sürdürülmesi.
Gelecek Dönemde İndirim Olur mu?
FOMC’nin Ocak toplantısında, politika faizi yüzde 4,25-4,50 aralığında sabit tutuldu. Piyasalar, 2025 yılı içinde bir faiz indirimi olabileceğini öngörüyor ancak Fed üyelerinin çoğu, enflasyonda ısrarlı bir düşüş görülmeden ek bir indirime sıcak bakmıyor. Bununla birlikte vadeli işlem piyasaları (futures), 2025’te bir indirim, hatta koşullar uygunsa ikinci bir indirim ihtimalini fiyatlıyor.
Borç Tavanı ve Bilanço Riskleri
Bazı Fed yetkilileri, borç tavanı ile ilgili Washington’daki siyasi çekişmelerin yaratabileceği rezerv dalgalanmaları ve piyasa oynaklığı konusunda endişelerini dile getirdi. Tutanaklarda, “Bu süreçte rezervlerde önemli dalgalanmalar yaşanabileceğinden, bilanço küçültme politikasında duraklama veya yavaşlama değerlendirilebilir” ifadesi dikkat çekiyor.
Tutanaklar, Fed üyelerinin Başkan Donald Trump’ın ticaret ve göç politikalarını da yakından izlediğini gösteriyor. Trump yönetiminin tarifeler ve göçe yönelik sert adımları, enflasyon, istihdam ve büyüme üzerinde etkili olabilir. Tutanaklarda, potansiyel jeopolitik gelişmeler veya daha güçlü hane halkı harcamaları gibi faktörlerin enflasyon üzerinde yukarı yönlü riskler oluşturabileceği kaydediliyor.
Bilanço Yapısı: Vade Kompozisyonu Gözden Geçirilecek
Fed, bilançosunun vade yapısına dair olası değişiklikleri de masaya yatırdı. Üyeler, “Devlet tahvili (SOMA) portföyünün vade yapısını, piyasanın mevcut bileşimine daha yakın olacak biçimde ayarlama” fikrini tartıştı. Böylece piyasalarda likidite sıkıntısı veya ani fiyat oynaklığı yaşanmasının engellenmesi amaçlanıyor.
Enflasyonda kalıcı bir iyileşme görülmeden yeni bir faiz indirimi sinyali vermeyen Fed, aynı zamanda ABD’nin borç tavanı tartışmaları ve Trump’ın politikaları nedeniyle ekonominin seyri üzerinde temkinli. Bu şartlar altında, “Bekle-gör” yaklaşımını sürdüren üyeler, sıkı para politikasının devamıyla enflasyonu kontrol altına almayı hedefliyor. (Kaynak)