• 24–28 Kasım haftasında FATF heyetinin Türkiye’de yapacağı denetim öncesi, kara para aklama ve terör finansmanı soruşturmalarının artması dikkat çekiyor.
• Türkiye, 2021’de “SPK denetim eksikliği” gerekçesiyle FATF’ın gri listesine alınmış, 2024’te listeden çıkmayı başarmıştı.
• Ancak son haftalarda Borsa ve finans çevrelerine yönelik operasyonlar, “yeniden listeye girme endişesini” yeniden gündeme taşıdı.
Türkiye, bir kez daha Mali Eylem Görev Gücü (FATF) radarında. 24–28 Kasım 2025 tarihlerinde yapılacak resmî denetim ziyareti, piyasalarda “gri liste geri mi geliyor?” sorusunu yeniden alevlendirdi.
FATF Geri Sayımında Kritik Tarihler
FATF’ın resmi takvimine göre Türkiye, Kasım 2025’te saha denetimi ve Haziran 2026’da plenaryum değerlendirmesi yapılacak ülkeler arasında yer alıyor. Bu, Türkiye’nin “listeden çıkarıldıktan sadece iki yıl sonra yeniden inceleneceği” anlamına geliyor.
Denetim, kara para aklama ve terörün finansmanı ile mücadelede atılan adımların sürekliliğini değerlendirecek. Özellikle borsa manipülasyonları, mali denetimlerin etkinliği ve kurumlar arası bilgi paylaşımı bu süreçte kritik başlıklar olacak.
“SPK Denetimi” Yeniden Odakta
Eski MASAK Başkan Yardımcısı Ramazan Başak’a göre Türkiye, 2021’de gri listeye SPK denetim eksiklikleri nedeniyle alınmıştı. Başak, bu yılki FATF denetiminde benzer zafiyetlerin gündeme gelme riskine dikkat çekiyor:
“Borsa işlemlerindeki manipülasyon iddiaları ve finansal denetim zincirindeki aksaklıklar, gri listeye dönüşün fitilini ateşleyebilir.”
Mehmet Şimşek yönetimindeki ekonomi politikalarının hedefi, Türkiye’yi yeniden uluslararası güven endeksinde yukarı taşımaktı. Ancak son dönemdeki kara para operasyonlarının zamanlaması, bazı çevrelerde “önleyici hazırlık” olarak da yorumlanıyor.
Soruşturmalar Genişliyor
Soruşturmalar artık yalnızca SPK veya Borsa İstanbul çerçevesinde değil; Cumhuriyet savcılıkları ve mali istihbarat birimleri üzerinden genişliyor.
Uzmanlara göre bu, FATF heyetine “Türkiye’nin denetim kapasitesini güçlendirdiği” mesajı verme çabasının bir yansıması. Ancak aynı zamanda, bürokratik zincir içinde hassas bir dengeyi de test ediyor.
Bir ekonomi yetkilisi, “FATF’ın Türkiye’yi izleme programına yeniden alması finansal itibarı doğrudan etkiler; bu nedenle tüm kurumlar koordineli çalışıyor,” değerlendirmesini yaptı.
2024’te Çıkmıştık, 2026’da Yeniden Masadayız
Türkiye, 2021’de gri listeye dahil edilmiş, 2024 ortasında uyum yasaları, MASAK reformu ve finansal izleme sistemleri sayesinde listeden çıkmıştı.
FATF sürecine göre ülkeler 3 yıl içinde yeniden denetleniyor. Türkiye’nin “yeniden değerlendirme” takvimi, Belçika ve Kanada gibi gelişmiş ülkelerle aynı döneme denk geliyor.
Yatırımcı Güveni Açısından Kritik
“Gri liste” statüsü, doğrudan yaptırım anlamına gelmese de, uluslararası bankalar ve fonlar açısından risk primi artırıcı etki yapıyor.
2021–2023 döneminde Türkiye gri listedeyken, yabancı bankaların “uyum maliyetleri” nedeniyle ülkeye yönelik fonlama kanalları daralmış, risk iştahı zayıflamıştı.
Bu nedenle ekonomi yönetimi, bu defa süreci “tam şeffaflıkla” yürütmek istiyor. Bir üst düzey yetkili, “Denetim öncesi kara para operasyonlarının hızlanması, Türkiye’nin uluslararası imajını koruma refleksiyle doğrudan bağlantılı,” diyor.
BS Ekonomi Yorumu
Türkiye’nin 2024’te gri listeden çıkması, ekonomi politikalarının kredibilitesini güçlendiren en önemli adımlardan biri olmuştu.
Ancak yeniden incelemeye alınmak, reformların sürekliliği konusunda yeni bir stres testi anlamına geliyor.
FATF heyetinin Kasım’daki ziyareti, sadece teknik değil; piyasaların güven endeksi açısından da kritik.
Eğer Türkiye finansal sistemdeki şeffaflık reformlarını kararlılıkla sürdürürse, bu süreci “ikinci bir gri listeye dönüş” değil, “sürdürülebilir uyum sınavı” olarak geçebilir.
Sonuç: Kasım ayı, yalnızca TCMB’nin yılın son enflasyon raporu değil, aynı zamanda Türkiye’nin uluslararası finansal itibarı açısından da sınav ayı olacak.
