BS Ekonomi Bağımsız Medyasını Destekleyin
Eğer abone iseniz giriş yapınız.
Cumhurbaşkanı, İmamoğlu ile Yarışmaktan mı Korkuyor?
“Yüzlerce polis kapımızın önünde” dedi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 19 Mart’ta telefonundan destekçilerine seslendiği video mesajında. “Bir zorbalıkla karşı karşıyayız ama yılmayacağım.” Daire kapısından çıkmaya hazırlanan ve muhalefetin 2028’deki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday göstermesi beklenen İmamoğlu, kısa süre sonra gözaltına alındı. CHP, bu hamleyi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir darbe girişimi olarak nitelendirdi.
Aynı gün, İmamoğlu’nun danışmanları, CHP’li bazı belediye yetkilileri ve tanınmış bir gazetecinin de aralarında bulunduğu 105 kişi hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Haber duyulunca, İmamoğlu’nun götürüldüğü karakola giden yollar trafiğe kapatıldı. Sosyal medya platformlarına erişim kısıtlandı, bazı metro istasyonları kapatıldı. İstanbul Valiliği ise “kamu düzenini koruma” gerekçesiyle dört gün süreyle toplu etkinlikleri yasakladı. Binlerce kişi aynı akşam bu yasağı tanımayarak belediye binası önünde toplanarak protesto gösterisi düzenledi.
Savcıların Hedefinde İmamoğlu mu Var?
Türk savcıların İmamoğlu’na yaklaşımı, eski Sovyet yöntemlerini andırıyor: “Bana adamı göster, suçunu bulayım.” Son üç yılda İmamoğlu hakkında yolsuzluktan seçim kurulu üyelerine hakarete kadar birçok soruşturma ve dava açıldı. Son olarak, “suç örgütü kurmak”, “terör örgütüne yardım”, “rüşvet” ve “ihale yolsuzluğu” suçlamaları yöneltildi.
Gözaltı zamanlaması da dikkat çekici. 23 Mart’ta yapılması planlanan ön seçimde CHP’nin cumhurbaşkanı adayı olarak İmamoğlu’nu açıklaması bekleniyordu. Geçtiğimiz yılki yerel seçimlerde muhalefetin tarihi zaferinde başrol oynayan İmamoğlu, o tarihten bu yana kamuoyu yoklamalarında Erdoğan’ın önünde yer alıyor.
İktidar ise işi şansa bırakmak istememiş görünüyor. Gözaltına alınmasından bir gün önce, yetkililer İmamoğlu’nun üniversite diplomasını iptal etti. Türkiye’de cumhurbaşkanı adayı olabilmek için üniversite mezunu olma şartı bulunuyor.
Hükümet Yargıyı Tekeline mi Alıyor ?
Cumhurbaşkanının yargıyı siyasi amaçlarla kullandığı iddialarına hükümet cephesinden sert tepki geldi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Yargı süreçlerini cumhurbaşkanımızla ilişkilendirmek en hafif tabirle cüretkâr ve sorumsuzluktur. Yargı kimseden talimat almaz” açıklamasını yaptı.
Ancak pek çok kişi, İmamoğlu’nun daha fazla dava ile karşı karşıya kalmasını beklerken, doğrudan tutuklanmasını öngörmemişti. Washington merkezli Orta Doğu Enstitüsü’nden Gonul Tol, “Erdoğan için bile bu büyük bir adım” yorumunda bulundu. Tol’a göre, Donald Trump’ın başkanlığı süresince oluşturduğu kaotik ortam, otoriter liderlere sınırsız hareket alanı sağladı.
Siyasi Rekabet Ortadan mı Kalkıyor?
Türkiye’nin zaten zayıflamış olan demokrasisi için tablo daha da karamsar bir hal alıyor. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da benzer akıbetle karşılaşabileceğini ima etti. Siyaset analisti İbrahim Uslu’ya göre, “Türkiye, siyasal rekabetin fiilen imkânsız hale geldiği bir modele evriliyor.”
İmamoğlu’nun tutuklanması benzeri görülmemiş bir gelişme olsa da, muhalefet mensuplarına yönelik son aylarda artan gözaltı ve tutuklamaların bir parçası olarak değerlendiriliyor. Kürt siyasetçiler, insan hakları savunucuları, gazeteciler hedef alınmaya devam ederken, Türkiye’nin önde gelen iş insanı örgütlerinden ikisinin yöneticileri de gözaltına alındı. Beş yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmaları bekleniyor.
DEM Partisi Üzerinde Yeni Baskı mı Kuruluyor?
İktidar, İmamoğlu’na yönelik bu hamleyle, CHP ile Kürt siyasi hareketi arasındaki iş birliğini de dağıtmayı hedefliyor olabilir. DEM Partisi’nin, son on yılda birçok mensubu tutuklanmış durumda. Şimdi İmamoğlu’nun tutuklanması karşısında ne yapacakları belirsiz. Parti, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın olası ateşkes çağrısına Erdoğan’dan karşılık bekliyor.
Almanya’daki Uluslararası Güvenlik ve Siyaset Enstitüsü’nden Sinem Adar’a göre, “DEM görüşmelerin sürdüğü bir dönemde büyük risk almayacaktır, tepkisi sınırlı kalacaktır.”
Piyasaların Sert Tepkisi
Erdoğan’ın gücünü kısıtlayabilen az sayıdaki kurumsal dengeden biri olan piyasalar, bu gelişmeye sessiz kalmadı. Sıkı para politikalarıyla son dönemde toparlanma sinyalleri veren Türk Lirası, İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla dolara karşı bir günde yüzde 12’den fazla değer kaybetti. Merkez Bankası’nın, kuru tutmak için 10 milyar dolarlık döviz rezervini erittiği öne sürüldü. Borsa ise yüzde 8.7 düşerek devre kesici uygulamalarına neden oldu.
CHP ise geri adım atmadı. 23 Mart’taki ön seçimi planlandığı gibi yapacağını duyurdu. Parti lideri Özgür Özel, tüm yurttaşları oy kullanmaya çağırarak İmamoğlu’nu aday göstermeye kararlı olduklarını söyledi. Özel, meydanlarda yaptığı konuşmada “Karşı karşıya olduğumuz şey bir darbe girişimidir” dedi.
seo
İmamoğlu Erdoğan tutuklama CHP seçim