Bankaların Sermayesi Dolar Bazında Eridi, Sonra Toparlandı: Faiz Kararı Tek Başına Her Şeyi Değiştirmez
Bankalar her zaman TL cinsinden kâr eder. Çünkü tıpkı bir dükkân gibi, verdikleri kredilerden faiz alır, topladıkları mevduata daha düşük faiz öderler. Ama işin bir de dolar tarafı var.
Dolar bazında bakınca tablo farklılaşıyor. 2014’te bankaların toplam yasal özkaynakları 120 milyar dolar civarındaydı. Ancak sonrasında TL’nin değer kaybı hızlandı, faizler enflasyonun altında tutuldu ve kredilere tavan faiz sınırı geldi. Bu durum bankaların dolar bazında sermayesini adım adım eritti. 2022’de bu rakam 54,9 milyar dolara kadar düştü — neredeyse yarı yarıya kayıp.
Sonraki yıllarda para politikası biraz daha normale döndü. Kredi-mevduat faiz farkı yeniden açıldı, bankalar ürünlerini gerçek maliyetlere göre fiyatlamaya başladı. Bunun sonucunda dolar bazındaki sermaye de toparlandı ve 2025’te 104,2 milyar dolara ulaştı.
Yani faizlerin yükselmesi veya düşmesi tek başına “bankalar çok kazanacak” anlamına gelmiyor. Faiz hareketleri, bankaların kredi fiyatlamasından risk yönetimine kadar birçok alanda strateji değiştirmesine neden oluyor. Büyük krizler dışında ise bankalar TL bazında kâr etmeye devam ediyor.

Grafikte de görüldüğü gibi, 2014’ten 2022’ye kadar bankaların dolar bazındaki yasal özkaynakları 120 milyar dolardan 54,9 milyar dolara kadar geriliyor (kırmızı okla gösterilen dönem). Bu düşüşün arkasında TL’nin hızlı değer kaybı, düşük faiz politikası ve kredi faiz tavanı gibi nedenler var. 2022 sonrası ise para politikasının normalleşmesiyle birlikte toparlanma başlıyor ve mavi çizgi yukarı yönlü ivme kazanarak 2025’te 104,2 milyar dolara ulaşıyor (yukarı yönlü kırmızı okla gösterilen dönem).