
Japonya’nın 2035 vadeli JGB getirisi %1,93’e çıkarak son 20 yılın zirvesine ulaştı; yükseliş güçlü tahvil ihalesine rağmen devam ediyor.
El-Erian’ın işaret ettiği gibi, bu yükseliş küresel faizlerde yukarı yönlü baskı yaratsa da bulaşma etkisi şimdilik sınırlı.
Piyasa, BOJ’un normalleşme sürecini geciktiremeyeceği mesajını fiyatlıyor; Japonya artık küresel tahvil denkleminde yeniden “etkin oyuncu”.

Japon devlet tahvili (JGB) piyasasında tansiyon yükseliyor. 2035 vadeli tahvillerin getirisi %1,93 seviyesine çıkarak neredeyse 20 yıldır görülmeyen bir zirve yaptı. Üstelik bu hareket, hafta içindeki güçlü ihalenin ardından geldi; yani yükseliş talep eksikliğinden değil, yapısal risk algısından besleniyor.
Ekonomist Mohamed El-Erian, sosyal medya paylaşımında bu hareketi “Japonya’nın küresel getiri eğrisindeki ağırlığının geri dönüşü” olarak tanımladı. Ona göre JGB getirilerindeki tırmanış, ABD ve Avrupa tahvillerine “yukarı yönlü hafif bir itki” veriyor ancak bulaşma şu aşamada kontrol altında. Bunun en önemli nedeni: küresel yatırımcıların Japon hareketini BOJ’un gecikmiş normalleşme sürecinin kaçınılmaz bir yansıması olarak görmesi.
Yılın ikinci yarısında hızlanan ücret artışları, yapışkan çekirdek enflasyon ve yenin yeniden baskı altına girmesi, Tokyo’nun ultra gevşek para politikasını sürdürülemez kılıyor. Bu nedenle piyasa, Japonya’nın negatif faiz sonrası döneme daha hızlı adımlarla geçeceğini fiyatlıyor. Getirilerdeki sert yükseliş, tam da bu beklentinin dışavurumu.
Küresel tahvil piyasaları için kritik olan, JGB’deki hareketin sistemik bir şok değil, yön değişiminin doğal bir parçası olarak algılanması. Ancak trend devam ederse, özellikle ABD tahvillerinde uzun uçta yeni bir direnç bölgesi oluşabilir. Japonya’nın 20 yıl sonra yeniden “getiri üreten bir ekonomi” haline gelmesi, küresel sermaye akımlarının haritasını da değiştirecek.
Şimdilik mesaj net: Japon tahvilleri geri döndü — ve bu dönüş sessiz ama etkili bir şekilde küresel fiyatlamalara nüfuz ediyor.
