BS Ekonomi Bağımsız Medyasını Destekleyin
Eğer abone iseniz giriş yapınız.
Musk’ın başkanla barışması için güçlü sebepleri bulunuyor
Bir zamanlar gazetecilikte önemli bir beceri, nüfuzlu kişilerin birbirleri hakkında söylediklerini şifre çözerek yorumlamaktı. Dikkatle hazırlanmış konuşmalar ve kamuya açık beyanlar, perde arkasında süren tartışmalara dair ipuçları için didiklenirdi. Donald Trump’ın pek çok alandaki etkilerinden biri de bu sistemi altüst etmek oldu. Onun yönetiminde insanlar akıllarından geçeni anında söylüyor. Habeas corpus’un kaldırılması ya da Grönland’ın zorla alınması gibi çılgın tehditler, hiçbir adım atılmadan gündeme geliyor. Gazeteciler artık neyin gerçek neyin şov olduğunu anlamaya çalışmak zorunda.
Trump ile Elon Musk’ın –dünyanın en zengin insanı ve geçen haftaya kadar “özel devlet görevlisi”– yollarını ayırması da bu çerçevede değerlendirilmeli. Musk birkaç ay önce sosyal medya platformu X’te, Trump’ı “bir heteroseksüelin başka bir erkeği sevebileceği kadar çok” sevdiğini yazmıştı. 30 Mayıs’ta Oval Ofis’te düzenlenen ortak basın toplantısında, Musk’ın hükümetten ayrılığı açıklanırken Trump onu “inanılmaz bir vatansever” olarak nitelemiş ve Hükümet Verimliliği Dairesi (DOGE) ile yürüttüğü çalışmaları övmüştü. Ancak 5 Haziran’a gelindiğinde her şey çöktü.
Trump, Truth Social’daki paylaşımında milyarderin “çekilmez hale geldiğini” ve “DELİRDİĞİNİ” yazdı. Ardından hükümetle yaptığı tüm sözleşmeleri “feshetmekle” tehdit etti. Musk, X’te verdiği yanıtta Trump’ın adının, reşit olmayan kız çocuklarıyla cinsel ilişki suçlarından hüküm giymiş olan merhum finansçı Jeffrey Epstein hakkındaki hükümet belgelerinde geçtiğini iddia etti. “Belgelerin neden hâlâ gizli olduğu asıl neden budur,” diye yazdı Musk. Daha sonra Trump’ın azledilmesini isteyen bir gönderiye katıldığını belirtti. Ayrıca, Uluslararası Uzay İstasyonu’na astronot taşıyan Dragon uzay aracını hizmetten çekmeye başlayacağını duyurdu.
Bu tehditlerin gerçekleşmesi, her iki taraf için de yıkıcı olabilir. Trump, değerli bir bağışçısını ve X platformunun desteğini kaybedebilir; Musk’ın iş çıkarları ise ağır zarar görebilir. Ancak, bir kullanıcının “sakin ol” tavsiyesine “iyi tavsiye” yanıtını veren Musk, Dragon’u emekliye ayırma kararından geri adım attı. Bundan sonra ne olacağı ise belirsiz.
İkili arasındaki anlaşmazlığın fitilini ateşleyen, başkanın “Tek Büyük Güzel Yasa Tasarısı” adını verdiği düzenlemeydi. Musk, tasarının bütçe açığını büyük ölçüde artıracağını ve bu nedenle DOGE’un çalışmalarını baltalayacağını düşündüğü için öfkelendi. 3 Haziran’da yasa tasarısını “iğrenç bir rezalet” olarak niteleyerek eleştirilerini sertleştirdi. 5 Haziran’da ise Trump’ın gümrük tarifelerinin bir resesyona yol açacağını öne sürdü. Trump ise Musk’ın sadakatsizliğinin nedenini farklı yorumladı: Tesla CEO’sunun, Biden döneminde sağlanan elektrikli araç sübvansiyonunun yeni yasayla kaldırılacak olmasından dolayı memnuniyetsiz olduğunu savundu.
Eğer Trump misillemeye karar verirse, Musk ve şirketleri açısından riskler oldukça büyük. Ancak şu ana kadar öne sürülen tehditler inandırıcılıktan uzak. Musk’ın uzay şirketi SpaceX’in sözleşmelerini iptal etmek, hükümet için son derece sarsıcı olur. SpaceX roketleri olmadan casus uydular dâhil birçok uzay görevini yürütmek zorlaşır. Pentagon, firmanın Starlink uydularına büyük ölçüde bağımlı durumda. SpaceX’in bu tür hamleleri atlatması muhtemel. Devletle yaptığı sözleşmelerden büyük fayda sağlasa da, iş istihbarat şirketi Quilty Space’e göre, ticari gelirleri geçen yıl yaklaşık üç kat arttı. Ayrıca Musk, Dragon uzay aracını bir süredir hizmet dışı bırakmayı istiyordu.
Trump’ın eski danışmanlarından ve Musk’a sıcak bakmayan Steve Bannon, çok daha sert cezalar önerdi. Güney Afrika doğumlu milyarderin Amerikan vatandaşlığının iptal edilmesini ve şirketlerinin Savunma Üretim Yasası kapsamında kamulaştırılmasını istedi. Ancak bu tür adımların uygulanabilirliği yok denecek kadar az. Musk’ın vatandaşlığının iptali için bir hakimin dolandırıcılık yaptığına hükmetmesi gerekir. Savunma Üretim Yasası ise, savaş hali olsa dahi, ani kamulaştırmalara büyük ihtimalle izin vermez.
Bu, Musk’ın rahat bir nefes alabileceği anlamına gelmiyor. Çıkarları, daha sıradan yollarla da hedef alınabilir. Ocak ayında hükümete katıldığı sırada, Senato’nun Kalıcı Soruşturmalar Alt Komitesi’nin muhalefet kanadı personeline göre, Musk ve şirketleri 11 federal kurum tarafından yürütülen ya da potansiyel olan 65 düzenleyici işlemle karşı karşıyaydı. Bunlar arasında Tesla’nın otonom sürüş teknolojisi hakkında yanlış beyanda bulunduğu; Neuralink’in maymunlar üzerinde yaptığı deneylerde Hayvan Refahı Yasası’nı ihlal ettiği ve SpaceX’in roket fırlatmalarında yasalara uymadığına dair iddialar bulunuyor. (Musk, DOGE başkanı olarak hükümet içindeki bazı denetleyici kurumları—örneğin Tüketici Finansmanı Koruma Bürosu—feshetmişti.)
Musk gibi Silikon Vadisi patronlarının geçen yıl Trump’ın etrafında toplanmasının sebeplerinden biri, daha yumuşak bir düzenleyici ortam vaadiydi. Ancak Michigan Üniversitesi’ndeki Gerald Ford Kamu Politikası Okulu’ndan Donald Moynihan’a göre, “Asıl satın aldıkları şey oligarşik bir düzendi.” Yani başkana sadık olan iş insanları özgürce faaliyet gösterirken, eleştirenler devletin tüm gücüyle karşılaşıyor. Musk, çadırın dışındaki hayatın nasıl olduğunu kısa süre içinde öğrenebilir. Belki de o soğukla karşılaşınca geri dönmenin bir yolunu arar.
Kaynak: The Economist