BS Ekonomi Bağımsız Medyasını Destekleyin
Eğer abone iseniz giriş yapınız.
Joe Biden’ın elektrikli araç (EV) politikalarını bir zamanlar “çılgınlık” olarak nitelendiren Donald Trump, Mart ayında kendine bir Tesla satın aldığında muhalif tutumunu yumuşatıyor gibi görünmüştü. Bu, Tesla’nın patronu ve bir zamanlar yakın dostu olan Elon Musk’a yardım etme şekliydi. Ancak birkaç ay sonra ikilinin arası büyük bir şekilde açılınca Trump Tesla’sını satışa çıkardı.
O günden beri başkan, EV’lere yönelik gerçek duygularını açıkça gösterdi. Geçen ay yasalaşan “Bir Büyük Güzel Yasa”, otomobil üreticilerinin filolarında federal yakıt ekonomisi standartlarını karşılamadıkları takdirde ödemek zorunda kaldıkları cezaları kaldırdı; bu cezalar EV satışlarını artırıyordu. Kongre ayrıca, Kaliforniya’ya federal standartlardan ayrılarak daha sıkı emisyon düzenlemeleri uygulama imkânı veren muafiyeti de iptal etti (eyalet dava açtı). 30 Eylül’de ise EV başına 7.500 dolara kadar çıkabilen alım sübvansiyonları ve benimsenmeyi teşvik eden diğer vergi kredileri de ortadan kalkacak. Trump’ın bir sonraki planı, Obama dönemine ait “tehlike bulgusu”nu geri almak—karbondioksit gibi sera gazlarının halk sağlığına tehdit oluşturduğunu kabul eden bu düzenleme, tüm federal emisyon standartlarının dayanağıydı (hukuki itirazlar muhtemel).
Bu kuralların yumuşatılması, Detroit’in “büyük üç” otomobil üreticisi—Ford, General Motors ve Stellantis—için bir iyilik. Politika değişikliği, onların daha yüksek kâr marjı sağlayan benzinli araçları daha çok satmalarına imkân tanıyacak, böylece Trump’ın ithal otomobil ve parçalara koyduğu tarifelerin verdiği zararı kısmen telafi edecek. Ancak politikalar EV benimsenmesini yavaşlatabilir olsa da, geçişi tamamen durdurmayacak.
Detroit şimdiden bu kural değişikliklerinin sunduğu fırsatı değerlendiriyor. Haziranda GM, üretimi tekrar kârlı pikaplar ve SUV’lere kaydıracak 4 milyar dolarlık yatırım planı açıkladı. Stellantis (en büyük hissedarı Exor, The Economist’in ana şirketinde de pay sahibi) yakın zamanda güçlü ve gürültülü Hemi V8 motorunu pikapları için geri getirerek benzin gücüne olan bağlılığını ortaya koydu.
Emisyon serbestisi ayrıca Tesla gibi firmalardan karbon kredisi satın alma ihtiyacını da azaltacak. Ford, bu yıl almayı planladığı kredilerin değerini 1,5 milyar dolar düşürdü. Tesla için hoş değil—şirket 2024’te 2,8 milyar doları kredi satarak kazanmıştı—ve Rivian, Lucid gibi EV girişimleri için de öyle. Ama bu, Trump’ın tarifelerinin maliyetini dengelemeye yardımcı olacak.
Büyük üçlü, bu yıl Meksika, Kanada ve başka yerlerden yapılan otomobil ve parça ithalatından yaklaşık 8 milyar dolarlık darbe alabilir. Ford için yalnızca kredi alımlarındaki azalma, bu yıl için 2 milyar dolar olarak hesaplanan tarife yükünü önemli ölçüde hafifletecek. Yatırım bankası Jefferies, gelecek yıl için “inandırıcı bir senaryo”nun, daha gevşek emisyon kurallarından sağlanacak faydaların tarifelerin yükünü aşacağı yönünde olduğunu söylüyor.
Yine de içten yanmalı motorların yeniden doğuşuna rağmen Detroit’in otomobil üreticileri elektrifikasyona tamamen fren basmıyor. Araştırma grubu BloombergNEF’e göre, Amerika’da EV satışları bu yıl yaklaşık 1,6 milyon araçtan 2030’da 4,1 milyona çıkacak; toplam satışlardaki payı %11’den %27’ye yükselecek. Bu, geçen yıl öngörülen %48’den düşük ama yine de kayda değer bir ilerleme.
Üstelik Amerika’nın büyük otomobil üreticileri sadece ülke içinde değil, yurtdışında da satış yapıyor ve yeni EV modellerini piyasaya sürmeye devam eden yabancı rakipleriyle aynı tempoda kalmak zorundalar. Ford bu ayın başlarında EV’ler için “Model T anı” olarak nitelendirdiği bir platform ve üretim sistemi tanıttı: 2027’de yaklaşık 30.000 dolara satılacak bir pikapla başlayacak bir dizi yeni uygun fiyatlı modelin temelini oluşturacak. GM’nin EV’lere olan bağlılığı da “sağlam”, diyor aracı kurum Bernstein. GM, temmuz ayında giriş seviyesi EV’lere uygun batarya üretimine 2027’de Güney Koreli ortağı LG Energy Solution ile başlayacağını açıkladı. Stellantis EV lansmanlarını azaltmış olsa da hâlâ elektrikli Jeep, Ram pikap ve efsanevi Dodge Charger gibi modeller sunuyor.
Gerçekten de, önümüzdeki birkaç yıl içinde benzinli araçlardan elde edilen kârlar tarifelerin maliyetlerini aşarsa, bu Detroit’in daha iyi EV’ler geliştirmek için daha fazla yatırım yapmasına bile imkân tanıyabilir. Gelecekte otomotiv tarihçileri, Trump’ı bir zamanlar göründüğü uzlaşmaz düşman değil, elektrifikasyonun bir dostu olarak bile değerlendirebilir.