- KKTC 19 Ekim’de (yarın)sandık başına gidiyor; yarış güçlü şekilde Ersin Tatar – Tufan Erhürman arasında geçiyor.
- Tatar, Ankara ile uyumlu “iki devletli çözüm” politikasını sürdürüyor; Erhürman ise daha “diplomatik açılım” ve “AB ile diyalog” vurgusu yapıyor.
- Seçim, yalnızca Lefkoşa’yı değil Türkiye’nin Doğu Akdeniz stratejisini de yakından ilgilendiriyor; sonuç, dış politikada pozisyon belirleyecek.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, 19 Ekim’de kritik bir seçime gidiyor. Cumhurbaşkanlığı yarışı, 8 adaylı geniş bir liste gibi görünse de sahada gerçek mücadele iki isim arasında şekilleniyor: Mevcut Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve ana muhalefetteki Cumhuriyetçi Türk Partisi lideri Tufan Erhürman. Seçimin sonucu sadece Lefkoşa’nın siyasi yönünü değil, Türkiye’nin Doğu Akdeniz, enerji güvenliği ve Kıbrıs müzakereleri politikasını da etkileyecek.
Kimler aday?
Seçimde toplam 8 aday yarışıyor:
| Aday | Parti/Statü | Konum |
|---|---|---|
| Ersin Tatar | UBP – Mevcut Cumhurbaşkanı | İktidar adayı, Türkiye ile uyumlu çizgi |
| Tufan Erhürman | CTP – Ana muhalefet | Değişim ve diplomasi odaklı |
| Osman Zorba | Kıbrıs Sosyalist Partisi | Sistem eleştirisi |
| Arif Salih Kırdağ | Bağımsız | Milliyetçi çizgi |
| Ahmet Boran | Bağımsız | Bağımsız |
| Mehmet Hasgüler | Bağımsız | Akademisyen kimliği |
| İbrahim Yazıcı | Bağımsız | Bağımsız |
| Hüseyin Gürlek | Bağımsız | Bağımsız |
Diğer 6 adayın oy oranlarının sınırlı kalması bekleniyor. Bu nedenle seçimin ikinci tura kalma ihtimali yüksek ve ikinci turda Tatar–Erhürman karşılaşması öngörülüyor.
Kim daha güçlü görünüyor?
Sahadan gelen sinyaller ve erken tahminlere göre:
- Ersin Tatar, muhafazakâr seçmende güçlü, kırsal oy tabanı sağlam ve Türkiye ile uyum söylemi sayesinde devletçi kesimlerden destek alıyor.
- Tufan Erhürman ise şehirli seçmende, gençlerde ve değişim isteyen kararsızlarda avantajlı.
Seçim denge seçimi havasında. İlk turda Tatar önde görünüyor, ancak ikinci turda kararsız oyların dağılımı belirleyici olacak. Erhürman “ekonomi ve yönetişim” başlıklarını öne çıkarırken Tatar güvenlik ve egemenlik söylemine yükleniyor. Yarışı yarı yarıya görmek şu anda en gerçekçi tablo.
Türkiye için sonuç ne anlama gelir?
Bu seçim, sahte bir “Ada içi seçim” görüntüsünün ötesinde, Ankara’nın stratejik çıkarlarının test edildiği bir süreç. Doğu Akdeniz enerji rekabeti, Mavi Vatan doktrini ve Kıbrıs politikasının yönü yeniden şekillenebilir.
| Kazanırsa | Türkiye’ye etkisi | Politik sonuç |
|---|---|---|
| Ersin Tatar | Ankara ile tam uyum devam | İki devletli çözüm, statüko korunur, sert müzakere |
| Tufan Erhürman | Kontrollü iş birliği + daha fazla diplomasi | AB ile yakınlaşma, BM çözüm sürecine dönüş ihtimali |
Tatar’ın kazanması, Türkiye’nin mevcut Kıbrıs politikasının devamı demek. Erhürman kazanırsa sert kopuş olmayacak ancak dış politikada ton değişimi beklenir; izolasyonlara karşı uluslararası diplomasi arayışı artar. Enerji müzakerelerinde yeni alanlar açılabilir, ancak Türkiye–KKTC koordinasyonu daha “kurumsal ve müzakereci” hale gelebilir.
Piyasalar ve ekonomi boyutu:
Bu seçim KKTC için aynı zamanda bir ekonomik yön arayışı niteliğinde. Döviz kuru baskısı ve yüksek hayat pahalılığı seçmeni belirgin şekilde etkiliyor. Seçim sonrası Türkiye ile mali iş birğinin devamı kesin. Ancak ekonomi modeli farklılaşabilir:
- Tatar: Kamu yatırımları + Türkiye destekli strateji + bölgesel enerji pazarlığı.
- Erhürman: Özel sektör odaklı yeniden yapılanma + dış finansman arayışı + AB fon temasları.
Bu seçim yalnızca bir lider seçimi değil; Doğu Akdeniz’de yeni denklemin ilk raundu. Sonuç, Türkiye’nin bölgedeki oyun planını doğrudan etkileyecek. Seçimin kaderinde katılım oranı, genç seçmen ve ikinci tur senaryosu belirleyici olacak.






