Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fox News röportajında “Hamas’ı bir direniş örgütü olarak görüyorum” diyerek Türkiye’nin Orta Doğu yaklaşımını netleştirdi.
Gazze’yle ilgili olarak rehineler meselesini vurgulayıp Trump’ın çözüm vaatlerine eleştirel yaklaşması, diplomatik görüşmelerin gölgesini genişletiyor.
Bu söylem, Beyaz Saray’da yapılacak görüşmede Cumhuriyetçi çevrelerin tepkisini çekebilecek bir risk unsuru olarak görülüyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu için gittiği New York’ta Fox News’e önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Gazze’de yaşananları “dört dörtlük bir soykırım” olarak tanımladı ve Netanyahu’yu bunun sorumlusu olmakla suçladı. En dikkat çekici çıkışıysa Hamas’ın “terör örgütü” olarak sınıflandırılamayacağını, “direniş hareketi” olarak değerlendirilmesi gerektiğini söylemesi oldu.
Röportajda Erdoğan, Gazze’de rehinelerin hâlâ serbest bırakılmadığını hatırlattı ve Trump’ın savaşları bitirme vaadini gündeme getirdi: “Trump Ukrayna’yı çözeceğim dedi, çözebildi mi? Hayır. Gazze’yi bitireceğim dedi, bitirebilmiş değil.” Ayrıca, görüşmede F-35 ve F-16 programlarının da ele alınacağını belirtti.
Beyaz Saray görüşmesine iki gün kala, bu çıkışlar diplomatik riskleri büyütüyor. Cumhuriyetçi çevrelerde Erdoğan’ın Hamas söylemi tepkiyle karşılanabilir; zira Trump’ın danışmanları veya parti figürleri bu ifadeyi kullanarak görüşmeyi gölgeleyebilir. Özellikle Türkiye’nin stratejik savunma işbirlikleri, askeri araç anlaşmaları ve bölgesel politikalar bu görüşmenin temasları arasında olacak.