BS Ekonomi Bağımsız Medyasını Destekleyin
Eğer abone iseniz giriş yapınız.
Çin’in karşı karşıya olduğu tüm sorunlara rağmen — ticaret savaşı, covid-19, emlak krizi — ülkenin liderleri gelecekteki ekonomik büyümenin kaynağı konusunda kendilerinden emin görünüyor. Onlara göre Çin’in kaderi yüksek teknoloji üretiminde yatıyor. On yıl önce açıklanan “Made in China 2025” planı, Çin’i yüzyıl ortasına kadar önde gelen bir üretim “gücü” haline getirmeyi amaçlıyordu. Hükümetin hedefi, Çin’in yabancılara bağımlılığını azaltacak ve başkalarının Çin’e bağımlılığını artıracak “tam” bir sanayi sistemi kurmak. Çin lideri Xi Jinping, hem yeni hem de bazı geleneksel sektörlerde ileri teknolojiyi kullanarak “yeni üretici güçler” geliştirmek istiyor.
Bu strateji önemli ölçüde başarı elde etti. Şubat ayında hükümet, yüksek teknoloji üretiminin geçen yıl %8,9 büyüdüğünü ve bunun genel ekonomiden çok daha hızlı olduğunu duyurdu. Ülkenin yapay zekâ, batarya, drone ve robot alanındaki atılımları, Amerika’yı ürküttü. Ve Çin’in GSYİH’sı dolar cinsinden hâlâ Amerika’nın gerisinde olsa da, Çin’in mal üretimi — yani somut ürünler — uzun zamandır rakibini aşmış durumda.
Ancak Çin’in yüksek teknolojiye odaklanması sınırlara çarpıyor. Kapasitenin hızlı artışı, dış pazarlarda taşkınlığa ve içeride sert fiyat savaşlarına yol açtı. Çinli liderler son bir yıldır “iç rekabet” (involutionary competition) olarak adlandırılan, kârları eriten pazar kapma yarışına karşı çıkıyor. Bu söylemin etkisi görülmeye başlıyor olabilir; temmuzda sabit sermaye yatırımları, geçen yılın aynı dönemine kıyasla düştü.
Liderler şimdi de daha az alışıldık bir büyüme kaynağına işaret ediyor: hizmetler. Temmuz ayında Komünist Parti’nin Politbürosu, “hizmet tüketiminde yeni büyüme alanlarının desteklenmesi gerektiğini” açıkladı. Bu ay da merkezi hükümet, eğlence, turizm, spor, çocuk, sağlık ve yaşlı bakımı gibi alanlarda tüketici odaklı hizmetlere kredi sübvansiyonu sağlayacağını duyurdu. Ticaret Bakanlığı’ndan Wang Bo, artık insanların mallardan çok hizmetlere para harcadığını, gelirler arttıkça bu eğilimin hızlanacağını ve bunun büyük bir “büyüme potansiyeli” yarattığını söyledi.

Bugün hizmetler — yani “üçüncül” sektör — Çin GSYİH’sının %57’sini oluşturuyor ve vatandaşların %49’unu istihdam ediyor. Bunların önemli bir kısmı yüksek eğitimli; Hong Kong Çin Üniversitesi’nden Zheng Song’a göre %36’sından fazlası üniversite eğitimi görmüş. Ancak hizmetler, Komünist ideoloji ve sembolizmde önemli bir yer tutmuyor. Çin bayrağı çekiç ve orakla — sanayi ve tarımı simgeleyen — süslenmiş ama ekonominin geri kalanını temsil eden hiçbir sembol yok. Üstelik erken dönemlerde devlet, hizmetlerin çoğunu kayda bile almıyordu. Sovyet modeline dayanan ilk istatistik sistemi yalnızca yemek, ulaşım, posta ve telekomünikasyon gibi “maddi” hizmetleri sayıyordu. Bu, bugünkü hizmet ekonomisinin %60’ını dışarıda bırakıyordu.

Bugün bile bazı hizmetler devletin radarına girmiyor. Ev sahiplerinin yaşadığı konut hizmetlerinin fiyatlandırılması hâlâ zor. Peterson Institute for International Economics’ten Nick Lardy’ye göre bu, GSYİH’nın birkaç puan eksik hesaplanmasına neden oluyor. Ayrıca resmî veriler birbirini tutmuyor. Bu yıl açıklanan son ekonomik sayım, hizmet sektöründe 2023’te serbest çalışanlar dahil 411 milyon kişinin çalıştığını ortaya koydu — bu, önceki tahminlerden 55 milyon daha fazla.
Beş yıllık planlarda, hizmetlerin payının artırılması geçmişte “yeniden dengelenme”nin bir adımı olarak görülmüştü. Ancak danışman Adam Wolfe’un işaret ettiği gibi, 2021–2025 dönemini kapsayan son planda bu vaat terk edildi; bunun yerine, imalatın GSYİH’daki payının sabit tutulması hedeflendi.
Xi, ekonomist William Baumol’un “maliyet hastalığı” dediği olgudan endişe ediyor olabilir. Baumol, işgücü yoğun hizmetlerde verimlilik artışlarının sınırlı olduğunu savunuyordu. En iyi örneği müzisyenlerdi: 1800’de bir Boccherini yaylı çalgılar dörtlüsünü çalmak yarım saat ve dört kişiyi gerektiriyorsa, bugün de öyle. Ancak hizmetlerin, verimliliğin arttığı sektörlerle işçi rekabetine girmesi gerekiyor.
Verimlilik artışları sayesinde üretim sektörü fiyatları artırmadan daha yüksek ücret ödeyebiliyor. Hizmet sektörleri ise işçi çekmek için ücretleri artırmak zorunda kaldığında fiyatlarını yükseltmek durumunda kalıyor. Baumol, 1800’de bir konser biletiyle aynı fiyata mal olan bir sanayi ürününün 1980’lerde artık yirminci fiyatına düştüğünü hesaplamıştı.
Çin’de de hizmet fiyatları sanayi ürünlerinden daha hızlı artıyor. Wang’ın tahmin ettiği gibi halk gelirinin giderek daha büyük kısmını hizmetlere harcarsa, Çin de “maliyet hastalığı” yaşayabilir. Bu, ekonominin büyüme hızını aşağı çekebilir.
Baumol’un bahsettiği güçler evrensel. Ama Çin’in hizmet sektöründeki kısıtlar ülkeye özgü. Devlet en büyük bankalara sahip; telekom sektörünün gelirlerinin %78’ini devlet şirketleri topluyor. Çin, muhasebe, hukuk, perakende ve emlakçılığı OECD ortalamasından daha sıkı düzenliyor. Ayrıca şehirlerin yayılması, yoğun şehirleşmenin sağladığı verimlilik avantajlarını azaltıyor. East China Normal University’den Yuejun Zhong ve Dongbei University of Finance and Economics’ten Libin Han’ın araştırmasına göre, hükümet en büyük şehirlerde daha yoğun nüfusa izin verirse kişi başına GSYİH %9 artabilir.
Bu engellerin gevşetilmesi, hizmetlerin daha iyi performans göstermesini ve ücretleri fiyatları hızla yükseltmeden artırmasını sağlayabilir. Bu zor olsa da, liderler “maliyet hastalığı”ndan fazla endişelenmemeli. Çünkü bu, aslında hastalık değil. Yükselen hizmet fiyatları, yükselen ücretlerden kaynaklanıyor ve bu da kutlanması gereken bir şey. Daha yüksek ücretlerin itici gücü ise diğer sektörlerdeki dinamizm. Bir konserin maliyeti 20 kat artabilir ama bu, ekonominin geri kalanının 20 kat daha verimli hale gelmesi sayesinde olur.
Üstelik Çin’in durumunda bir teselli var. Amerika’nın GSYİH’sının hâlâ Çin’den büyük olmasının tek nedeni, Amerikan hizmetlerinin daha yüksek fiyat getirmesi. Çin hizmet sektörünü büyütmeye devam ederse, bu fark kapanabilir. Baumol’un “maliyet hastalığı” aslında korkulacak bir şey değil. Belki de Çin’i sonunda bir numara yapacak güç budur.