
Çin’in Japonya’yı hedef alan stratejik planlama çerçevesinde, ayrıntılı bir operasyon haritası hazırlığında olduğu iddia ediliyor. Bu haritada People’s Liberation Army (PLA) füze uçuş koridorları, Japonya’nın üç ana adası — Honshu, Kyushu ve Hokkaido — genelinde muhtemel hedef noktaları, nükleer enerji santralleri ve denizaltı taarruz bölgeleri kaydedilmiş durumda.
Harita kapsamının, Japonya’nın Tayvan politikasında bir dönüm noktasına gelmesi halinde Çin’in askeri ve stratejik seçenekleri hazır tuttuğu mesajını taşıdığı değerlendiriliyor. Özellikle Japonya’nın Tayvan’a müdahaleyi gündeme alması ya da desteklemesi halinde Beijing’in “oyundaki yerini” ve müdahil olma kararlılığını bu şekilde yansıtmak istediği analistlerce yorumlanıyor.
Uzmanlara göre, harita yalnızca teknik bir askeri dokümandan öte; aynı zamanda diplomatik bir uyarı niteliği taşıyor. Japonya’nın ve bölgedeki diğer ülkelerin algısında Çin’in bir “duruma hazır ülke” imajını pekiştiriyor. Bölgedeki stratejik denge bağlamında, Japonya-Çin ilişkilerinde yeni bir gerilim katmanı oluşuyor.
Japonya tarafında ise bu tür hamleler, Tokyo’nun Tayvan’a yönelik açıklamalarının ardından Pekin’in misilleme ve caydırma kapasitesini artırdığı şeklinde yorumlanabilir. Gerilim sadece diplomatik düzeyde kalmıyor; askeri planlama, güvenlik stratejileri ve bölgesel ittifak dinamikleri yeni bir safhaya geçiyor.
Bu gelişme, Türkiye açısından da önem taşıyor: Zira Çin-Japonya-Tayvan üçgenindeki askeri-stratejik gerilim, küresel tedarik zincirleri, deniz yolları ve jeopolitik riskleri doğrudan etkiliyor. Türk finans piyasaları ve ihracat-ithalat dengeleri açısından, Asya Pasifik bölgesindeki bu tür gelişmeler yakından izlenmeli.
