BS Ekonomi Bağımsız Medyasını Destekleyin
Eğer abone iseniz giriş yapınız.
MAGA aktivisti Charlie Kirk’ün suikasta uğramasının ardından zanlının sol görüşlü biri olduğu, ancak tek başına hareket ettiği ortaya çıktı. Olayın ardından sol çevrelerde bazı kişiler Kirk’ün bunu “hak ettiğini” ima eden yorumlar yaptı. Bu tavır soğuk ve akıldışı bulundu. MAGA cephesi ise cinayetten sorumlu olduğu iddia edilen sözde solcu bir komployu hedef alacak yeni bir kampanya başlattı.
Beyaz Saray danışmanı Stephen Miller, suikastı “organize bir kampanya”ya bağlayarak bunun arkasındaki örgüt ve yapıları “ortadan kaldırma” sözü verdi. Başkan Yardımcısı J.D. Vance ise şiddeti körüklediğini iddia ettiği “STK ağının” üzerine gidilmesi gerektiğini savundu. Özellikle Open Society Foundations ve Ford Foundation’ı hedef göstererek, bunların “kelimenin tam anlamıyla vergi mükellefleri tarafından sübvanse edildiğini” söyledi.
İlk misilleme bir televizyon sunucusundan geldi. ABC’de yayınlanan komedi programcısı Jimmy Kimmel, yanlış biçimde Kirk’ün bir MAGA destekçisi tarafından öldürüldüğünü iddia etti. Bunun üzerine yayıncıları denetleyen Federal Communications Commission Başkanı Brendan Carr, yaptırım tehdidinde bulundu. “Kolay yoldan da olur, zor yoldan da” diyen Carr’ın açıklamasının ardından ABC, Kimmel’i süresiz olarak yayından aldı. Carr, tüm yayıncıların “ilerici kaz ciğeri”ne ara vermesi gerektiğini söyledi.
Donald Trump’ın “intikam turu” Kirk cinayetinden önce başlamıştı. Trump; hukuk firmalarının güvenlik izinlerini ve üniversitelerin araştırma fonlarını iptal etti, New York Times dahil hoşuna gitmeyen medya kuruluşlarına dava açtı. Nisan’da Demokratların önemli bağış platformu ActBlue hakkında “yabancı bağış kabul ettiği” gerekçesiyle soruşturma başlattı. Federal Ticaret Komisyonu ise sol eğilimli bir gözetim kuruluşu olan Media Matters’ın, X platformunu boykot etmesi için reklamcılarla işbirliği yapıp yapmadığını inceliyor. Başkanın “düşman” olarak gördüğü birçok kişi ve kurum zaten çeşitli cezai soruşturmaların hedefinde.
Şimdi sırada ilerici sivil toplum kuruluşları var gibi görünüyor. Vance, bu kuruluşların vergi muafiyetlerinden doğan avantajların yeniden gözden geçirilebileceğini ima etti. Ancak, siyasi amaçlarla IRS’in (vergi dairesi) silah olarak kullanılması yasadışı. Başkan ve kabine üyeleri doğrudan denetim emri veremez. Vergi muafiyeti tehdit altında olan bir STK, yasal korumalara sahip ve ifade özgürlüğü temelinde dava açabiliyor.
İlk ciddi işaret hükümetin başka bir köşesinden geldi. Eğitim Bakanlığı, “yasadışı amaçları” bulunan STK’larda çalışan mezunlara öğrenci kredi affını yasaklayacak yeni bir kural önerdi. Bu tanım; göçmenlere hizmet, trans sağlık hizmetleri ya da boru hattı protestoları gibi birçok ilerici faaliyeti kapsıyor. Bu program, düşük maaşlarla STK’larda çalışmayı cazip kıldığı için iptali büyük darbe olabilir. Şimdi bazıları IRS’in de aynı tanımı uygulayarak muafiyetleri iptal etmeye kalkışmasından endişe ediyor.
Bu tür bir adım hukuken tartışmalı olurdu. Ancak, tehditlerin fiiliyata dökülmesine gerek yok; caydırıcı etkisi yeterli. Katolik Üniversitesi’nden Roger Colinvaux’un belirttiği gibi, “Bir tehdidin uygulanabilir olması gerekmez, soğutucu etkisi yeterlidir.” Nitekim, DEI (çeşitlilik, eşitlik, kapsayıcılık) karşıtı kararnameler sonrası birçok STK bu terimleri web sitelerinden sildi. Büyük fon sağlayıcılar da yaklaşımını değiştiriyor: bazıları rapor yükümlülüğü olmayan, genel destek fonlarına yöneliyor; bazılarıysa tam tersine daha dar kapsamlı bağışları tercih ediyor.
IRS’in gerçekten harekete geçip geçmeyeceği belirsiz olsa da tehdit bile pahalı ve dikkat dağıtıcı. STK’lar avukat tutmak, personelini hazırlıklara yönlendirmek zorunda kalıyor. Bu da muhtemelen asıl amaç. Kirk’ün ölümünden sonra iki düzine Cumhuriyetçi kongre üyesi, “anti-Amerikan ideoloji”yi (göçmen hizmetleri ve ceza adaleti reformu gibi faaliyetleri) destekleyen STK ve bağışçıları soruşturacak bir komite kurulmasını talep etti.
Kimi farklı düşünenlerse 19. yüzyıl Amerikalı gözlemci Alexis de Tocqueville’i hatırlatıyor: Bir Amerikalıyı, sivil topluma ve örgütlenmeye olan sevgisinden tanırsınız. ■