BS Ekonomi Bağımsız Medyasını Destekleyin
Eğer abone iseniz giriş yapınız.
Petrolcüler daha ne isteyebilir ki? Oval Ofis’te, petrolü açıkça savunan bir başkana sahipler. Dünyanın dört bir yanındaki hükümetler kirli yakıtları aşamalı olarak terk etme taahhütlerinde giderek daha fazla tereddüt ediyor. Aynı zamanda, enerjiye olan talep de hızla artıyor; çünkü elektrik tüketimi yüksek veri merkezlerine yapılan yatırımlar adeta patlama yaşıyor. Geçen hafta açıklanan, Rus enerji şirketlerine yönelik yeni Amerikan yaptırımları da petrolcüler için başka bir iyi haberdi; bu karar küresel petrol fiyatlarını yükseltti.
Yine de sektör için zamanlar şaşırtıcı derecede zor. Geçen yılın başından bu yana, büyük Amerikan şirketlerinden oluşan S&P 500 endeksi, temettüler dahil toplamda %46 getiri sağladı. Buna karşılık Chevron ve Exxon gibi devlerin de yer aldığı Amerikan petrol ve doğalgaz şirketlerinin getirisi yalnızca %14’te kaldı (grafiğe bakınız). BP, Eni, Shell ve TotalEnergies gibi Avrupalı rakipler de benzer şekilde düşük performans gösterdi.

Kısa bir süre öncesine kadar petrol ve doğalgaz sektörü, 2022’de Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından artan fiyatlar sayesinde adeta altın çağını yaşıyordu. Ancak o günden bu yana, dalgalı seyirlerine rağmen fiyatlar düşüş gösterdi ve sektör yeniden durgunluğa girdi. Yatırımcılar bu hafta Chevron, Exxon, Shell ve TotalEnergies’in çeyrek dönem bilançolarını açıklarken toparlanma işareti arayacaklar.
Ancak hayal kırıklığına hazırlıklı olmalılar. Küresel ekonomik büyümenin zayıf seyretmesi ve Çin yapımı elektrikli araçların hızlı yayılması, petrol talebini düşürdü. Buna karşılık arz güçlü biçimde artmaya devam ediyor. Resmî tahmin kurumu olan Uluslararası Enerji Ajansı’na (IEA) göre, dünya Ocak-Eylül döneminde günlük ortalama 1,9 milyon varil petrol fazlası üretti. Ajans, bu rakamın gelecek yıl 4 milyon varile kadar çıkabileceğini öngörüyor.
Rus petrolüne yönelik yeni Amerikan yaptırımlarının da kârları fazla artırması beklenmiyor. Haber sonrası spot fiyatlar hızla yükselse de vadeli kontrat fiyatları aynı tepkiyi vermedi. Rusya, yaptırımlardan kaçınmak için hâlihazırda devasa bir “gizli tanker filosu” kurmuş durumda ve petrolünü büyük olasılıkla indirimli fiyatlarla da olsa satmayı sürdürecek. Üstelik diğer üreticiler boşluğu doldurmaya hazır. Yeni yaptırımlar açıklandıktan bir gün sonra Kuveyt Petrol Bakanı, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’nün (OPEC) küresel piyasaları sarsmamak için üretimi artırmaya hazır olduğunu duyurdu.
Doğalgaz talebindeki artış da tabloyu fazla iyileştirmiyor. Batılı teknoloji devleri, karbon azaltımı konusundaki söylemlerine rağmen, veri merkezlerini beslemek için bu yakıta yöneliyor. Ancak veri merkezlerinin çoğunun inşa edildiği Amerika’da, artan iç üretim nedeniyle gaz fiyatları henüz ciddi bir yükseliş göstermedi. Teknoloji şirketlerinin yüksek enerji talebi, doğalgaz satıcılarından çok elektrik sağlayan kamu hizmeti şirketlerinin hisselerine yaradı. Dahası, Amerika ve Katar’daki büyük sıvılaştırma yatırımları sayesinde küresel LNG arzı artarken, Avrupa ve diğer bölgelerde gaz fiyatlarının önümüzdeki yıllarda düşmesi bekleniyor.
Batılı petrol devlerinin sektörün büyüme potansiyeline dair karamsarlığının en açık işareti, üretimi artırmak yerine nakit fazlasını temettü ve hisse geri alımı yoluyla hissedarlara aktarmaları. Danışmanlık şirketi Rystad’a göre, bu hafta bilanço açıklayacak dört büyük Batılı petrol devi, BP ve Eni ile birlikte geçen yıl hissedarlarına rekor düzeyde, toplam 120 milyar dolar dağıttı. Bu miktar, birleşik operasyonel nakit akışlarının %56’sına denk geliyor ve önceki on yıldaki %30–40 aralığının çok üzerinde. Shell, Temmuz ayında yeni bir 3,5 milyar dolarlık hisse geri alım programı duyurdu.
Nakit yaratmak için petrol devleri maliyetleri kısmaya yöneliyor. Exxon kısa süre önce iş gücünü %3–4 azaltacağını açıkladı. Chevron, çalışan sayısını beşte bir oranında düşürebilecek bir yeniden yapılanma sürecinde. Bir diğer Amerikan devi Conoco da benzer şekilde küçülüyor; BP ve Shell de aynı yolu izliyor. Geleceğe dair kasvetli bir görünümle karşı karşıya kalan büyük petrol şirketleri, giderek küçülüyor.





