BS Ekonomi Bağımsız Medyasını Destekleyin
Eğer abone iseniz giriş yapınız.
Aşıklar, savaşçılar, kardeşler ve şov kızları hakkında hikâyeler
Eğlence dünyasında kadınlar sahneye çıkıyor. 2024’te en yüksek hasılat yapan 100 filmin 54’ü kadın baş karaktere sahipti – 2023’te bu sayı yalnızca 30’du. Bu haftanın önerilen yapımlar listesinde de başrolde kadınlar var. Karakterlerin yolculukları lüks sahil malikânelerine, kıyamet sonrası toplumlara ve Las Vegas sahnelerine uzanıyor. Anlaşılan kadınların yeri artık kesinlikle perdede.
“Jane Austen Hayatımı Mahvetti”
(Amerika’da sinemalarda, İngiltere’de 13 Haziran’da gösterimde)
Agathe (Camille Rutherford), Parisli bir kitabevi sahibi, yanlış çağda doğmuş gibidir. Bir arkadaşı onun flört uygulamalarından korktuğunu düşünür; Agathe ise anlık “Uber seks”le ilgilenmediğini söyler. İngiltere’de, Jane Austen’ın torunlarının işlettiği bir yazar konukevinde, 18. yüzyılvari bir aşk hikâyesine doğru adım adım ilerler. Oliver (Charlie Anson), Austen’ın birkaç göbekten torunu, önce itici ve huysuzdur – ta ki öyle olmaktan çıkana dek. Film, büyük edebiyatla karıştırılmamalı; kitapların amacı üzerine geçen hararetli bir diyalog özellikle yapmacık. Ancak karakterler sevimli, hikâye ise keyif verici.
“The Last of Us”
(HBO ve Sky Atlantic)
Hit video oyununun ilk sezonu, sinir bozucu gerilimiyle hafızalara kazındı. Bu hafta sonu final yapan ikinci sezon ise aynı sertliği koruyor. Korkunun çoğu, Cordyceps mantarının yarattığı tehditten değil, kıyamet sonrası dünyada yaşayan çaresiz ve intikamcı insanlardan kaynaklanıyor (ikinci bölümde her ikisinin de karanlık örnekleri vardı). Bu dizi, sevgi, adalet ve toplumun çöküşü üzerine güçlü bir anlatı sunuyor.

“Son Şov Kızı”
(Hulu ve Mubi)
Ocak ayında vizyona giren, ancak şimdi dijital platformlara gelen bu film, mesleki anlamda artık son düzlüğe giren bir kadını anlatıyor. Las Vegas’ta orta yaşlı bir dansçı olarak, ışıltılı bikiniyle sahneye çıkma fırsatları geçmişte kalmıştır. Ancak onu canlandıran Pamela Anderson, 57 yaşında oyunculuk kariyerinin zirvesinde. Duygusal ve yapmacıksız performansı dikkat çekiyor.
“Sirens”
(Netflix)
Devon (Meghann Fahy), kız kardeşinin (Milly Alcock) kuşlara takıntılı bir milyarderle (Julianne Moore) gizemli bir ilişki yaşadığı gösterişli bir ada malikanesine gider. “Sirens”, geçen yıl çıkan “The Perfect Couple” dizisinin güneşi ve gizlilik sözleşmeleriyle; Mike White’ın hiciv dolu antolojisi “The White Lotus”un tekneleri ve gevezeliğiyle benzerlikler taşıyor. Ancak zekice yazılmış senaryosu, akıllıca kurgusu ve Yunan mitolojisine referanslarıyla bu dizi özgün bir yere oturuyor.

“Vermiglio”
(The Criterion Channel ve BFI Player)
Geçen yıl Venedik Film Festivali’nde ikinci en önemli ödülü kazanan bu sessiz, zarif film, adını İtalyan Alpleri’ndeki aynı adlı köyden alıyor. İkinci Dünya Savaşı sırasında bir gün köye bir firari asker gelir; kasabanın öğretmeninin kızı Lucia onunla evlenir. Ancak adam bir anda ortadan kaybolur; Lucia geride bir bebek ve kederden donakalmış hâlde kalır. “Onu artık kim ister? O kadar güzeldi ki!” der bir köylü, tam önünde. En huzurlu yerlerde bile böyle sarsıntılar derin izler bırakabilir.
Kaynak: The Economist