● Dijital çağın ironisi: Gerçek altına “evcil kaya” denirken, sanal bir kaya 1,3 milyon dolara satıldı.
● 2021’deki NFT çılgınlığı, yatırım psikolojisinin en uç noktası olarak tarihe geçti.
● Altın, bugün yeniden güven limanı olurken, “JPEG kaya” sessizce dijital müzayedelerin arka rafına itildi.
Dört yıl önce, finans tarihine geçen bir ironi yaşandı: Kripto piyasalarının zirve yaptığı 2021 yılında, “EtherRock” adlı bir NFT JPEG’i 1,3 milyon dolara satıldı. Aynı dönemde geleneksel yatırımcılar, altını “pet rock” yani “evcil kaya” olarak küçümsüyordu. Oysa birkaç pikselden ibaret bu dijital taş, o dönemin çılgın sermaye akımlarının simgesi haline gelmişti.
Bugün geriye dönüp bakıldığında, EtherRock satışı sadece bir NFT hikâyesi değil, irrasyonel bolluğun aynasıydı. ABD Merkez Bankası’nın faizleri sıfıra indirdiği, likiditenin her kanaldan aktığı bir dönemde “değer” kavramı tamamen soyut hale gelmişti. Yatırımcılar “kıtlık” anlatısını dijital dünyada arıyor, dijital mülkiyetin sınırlarını test ediyordu. JPEG bir kaya, dijital koleksiyon piyasasında “altından daha nadir” sayılıyordu.
Bugünse tablo tersine döndü. Altın, 2.400 dolar seviyelerine dayanarak yeniden küresel güven sembolü haline gelirken, NFT piyasalarının hacmi 2021’e kıyasla %95’ten fazla eridi. EtherRock’un son satışı birkaç bin dolara bile alıcı bulamadı. “Evcil kaya” benzetmesi, artık fiziksel altına değil, dijital varlıklara yönelmiş durumda.
Bu hikâye yalnızca bir dönemin yatırım modası değil, finansın değişen psikolojisinin özeti. Bolluk dönemlerinde yatırımcı “yeni kıtlıklar” icat eder; parasal sıkılaşma geldiğinde ise gerçek kıtlıklara — enerjiye, toprağa, madene — geri döner. 2021’in JPEG kayası, 2025’in altın ons fiyatına yenildi.
Ve belki de tarihin ironisi tam burada gizli: Bir zamanlar altına “pet rock” diyenler, şimdi dijital kayaları hatırlamamak için altına sığınıyor.






