BS Ekonomi Bağımsız Medyasını Destekleyin
Eğer abone iseniz giriş yapınız.
Britanya’da emlak vergileri siyasiler için bir mayın tarlası. Yanlış bir adım, siyasi kariyeri bitirebiliyor. Nitekim eski başbakan yardımcısı Angela Rayner, ikinci evinde damga vergisini eksik ödediği ortaya çıkınca 5 Eylül’de istifa etti. Şimdi sırada kasım bütçesine hazırlanan Maliye Bakanı Rachel Reeves var.
Reeves’in önündeki mayınlar etik değil, politika tercihleri. Mali kuralları tutturmak için her yıl 18–28 milyar sterlin ek gelir ya da harcama kesintisi bulması gerekiyor. Ek emlak vergileri—birincil konutlardan alınacak sermaye kazancı vergisi veya mevcut belediye vergisini tüm ülkeyi kapsayan, emlak değerine orantılı tek tip vergiyle değiştirme fikri—gündemde. Ancak bunların bir kısmı kötü ekonomi, daha da kötü siyaset; bir kısmı ise ekonomik açıdan gerekli ama seçmen öfkesini tetikleyebilecek adımlar.

Oysa sistemin onarıma ihtiyacı açık. Britanya, OECD ülkeleri içinde GSYH’ye oranla en yüksek emlak vergilerini topluyor. Sorun bu değil; iyi tasarlanmış bir sistemde, arazi vergisi tüketimi ya da üretimi azaltmadan vergi toplamanın rasyonel yoludur. Üstelik taşınmaz olduğu için kaçış da zordur. Ama Britanya’daki sistem adaletsiz ve bozucu.
Mevcut belediye vergisi (council tax), 1991’deki piyasa değerine göre belirlenen A’dan H’ye sekiz bant üzerinden alınıyor. Daha o zaman bile zenginleri kayırıyordu: H bandındaki evler A bandındakilerden sekiz kat değerliydi, ama sadece üç kat fazla vergi ödüyordu. Bugün çarpıklık uçurum haline geldi. Hartlepool’da iki odalı dairenin (bant C) yıllık vergisi 2.218 sterlin; Westminster’da on odalı malikânenin (bant H) vergisi ise 2.034 sterlin.

Damga vergisi (stamp duty) de sorunu büyütüyor. Ev satışı sırasında ödenen bu vergi, 2024-25’te 15 milyar sterlin getirdi ama 1 milyon sterlinlik ev için 40 bin sterlini aşan maliyetiyle taşınmaları caydırıyor. İnsanlar genellikle daha yüksek maaşlı işlere gitmek için taşındığından, hareketliliğin azalması verimliliği ve büyümeyi düşürüyor.
Kötü tasarlanmış çözümler işleri daha da kötüleştirebilir. Örneğin 1,5 milyon sterlin üzerindeki konutlara sermaye kazancı vergisi koymak, yaşlı ev sahiplerini küçülmekten caydırır, satışları azaltır, damga vergisi gelirini düşürebilir.
Daha akıllıca yol, belediye vergisi ve damga vergisini kaldırıp, güncel değer üzerinden hesaplanan tek tip yıllık emlak vergisi getirmek olurdu. Böylece hem adaletsizlik hem de taşınma engeli ortadan kalkar, piyasada hareketlilik artar. ABD ve Danimarka gibi ülkelerde bu tür modeller var.
Ama siyaset başka. En büyük engel “kaybedenlerin öfkesi”. Mali Araştırmalar Enstitüsü’ne göre tek tip orantılı vergiye geçiş, 10 milyon haneye yıllık 200 sterlin kazandırır. Fakat en zengin %10’un faturası yılda ortalama 750 sterlin artar. Bu kesim daha yaşlı, daha güneyli ve daha gürültülü. İkinci sorun, ek gelir sağlama zorluğu. Bu tür reformlar genellikle bütçe nötrdür; daha yüksek vergi oranı gerekecektir ki bu da daha çok kaybeden yaratır.
Bu yüzden Reeves ihtiyatlı davranabilir. Yine de küçük düzeltmeler mümkün. En pahalı evlere yeni bantlar eklemek yüz milyonlarca sterlin gelir getirebilir, bu da damga vergisini düşürmeye harcanabilir. Bu tür kozmetik değişiklikler sistemi kökten düzeltmez ama adalet ve büyüme dostu bir yola girildiğini gösterebilir. Yine de bir gün, cesur bir hükümetin bu bozulan sistemi gerçekten onarması gerekecek. O gün geldiğinde, fikir üreticileri hazır bekliyor olacak.