• Bloomberg: Türkiye’de son gözaltı ve tutuklama dalgası, “Erdoğan nesli” olarak büyüyen gençlerde yeni bir siyasi değişim arayışını güçlendirdi.
• Genç YouTuber’lar, müzik grupları ve Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine yönelik baskılar, özgürlük kaygılarını yeniden alevlendirdi.
• Ekonomik zorluk, işsizlik ve ifade baskısı altında kalan gençler, bir yandan yurtdışına yöneliyor, bir yandan da yeni bir toplum hayali kuruyor.
Türkiye’de Gençlik Sessiz Bir Dönüm Noktasında
Bloomberg’in 7 Kasım 2025 tarihli haberine göre Türkiye’de artan gözaltı ve tutuklama dalgaları, uzun süredir tek merkezli iktidar yapısı altında büyüyen “Erdoğan nesli” gençlerde siyasi değişim beklentisini yeniden gündeme taşıdı.
Haberde, son aylarda özellikle üniversiteli gençler, YouTuber’lar ve müzik gruplarına yönelik operasyonların sembolik hale geldiği, özgür düşünce alanının daralmasının bu kuşağı politik olarak daha bilinçli ve sorgulayıcı hale getirdiği belirtiliyor.
Baskı Altında Bir Kuşak
Boğaziçi Üniversitesi gibi köklü kurumlarda eğitim gören gençler, haberde “modernleşmenin taşıyıcısı ama özgürlüğün tutsağı” olarak tanımlanıyor. Üniversitelerdeki idari baskılar, kampüslerde güvenlik kontrolünün artması ve sosyal medyadaki ifade cezaları, gençlerin kamusal alanda “siyasi sessizlik” stratejisi izlemesine yol açıyor.
Bloomberg’e göre, son 6 ayda 1000’den fazla kişi gözaltına alınırken, 200’e yakın kişi tutuklandı. Her ne kadar çoğu serbest bırakılmış olsa da, bu tablo gençlerde “her an kapının çalınabileceği” duygusunu besliyor.
Özellikle popüler kültür alanında tanınan genç müzik grupları ve sosyal medya fenomenlerinin gözaltına alınması, bu kuşağın en güçlü iletişim kanallarına da baskı anlamına geliyor.
Umutsuzluk ile Umut Arasında
Haberde, Türkiye’nin bugünkü otoriter atmosferine rağmen gençlerin geleceğe dair liberal değerler ve demokratik yönetişim arzusunu koruduğu vurgulanıyor.
Bir kısmı çözümü yurtdışına gitmekte, bir kısmı ise “değişimin bizzat kendisi olmakta” buluyor.
Gençler için en büyük kırılma noktası ise geçim derdi ve özgürlük sorunu arasındaki gerilim:
Bir yanda ekonomik sıkışmışlık ve işsizlik, diğer yanda ifade alanlarının daralması, bu kuşağı politik olarak yeniden şekillendiriyor.
Bloomberg analizine göre, bugünün Türkiye’sinde muhalifleşen gençlik, ideolojik değil, varoluşsal bir değişim talebi taşıyor.
“Erdoğan nesli”, kendi inşa ettiği iktidar düzeninin içinde büyüdü; şimdi ise bu düzenin sınırlarını sorguluyor.
Bu durum, Türkiye’nin sadece politik geleceğini değil, toplumsal dengesini de yeniden tanımlayacak bir dönüşümün eşiğinde olduğuna işaret ediyor.
Ekonomik krizle birleşen ifade özgürlüğü daralması, artık salt siyasal bir mesele değil — gelecek hakkı mücadelesine dönüşüyor.






