- GENIUS Yasası, ABD’yi dijital doların merkezine taşıdı: Stablecoin ihracı artık yasal zeminde ve Hazine tahvilleriyle birebir teminatlı.
- Tether ve Circle, kısa vadeli ABD borcunun en büyük yeni alıcıları arasında; stablecoin piyasasının 2028’de 2 trilyon doları aşması bekleniyor.
- Washington, bu yasayla dolar egemenliğini dijital alanda yeniden inşa ederken, Avrupa ve Asya kendi alternatiflerini devreye almakta zorlanıyor.
ABD finans sistemi, borç rekorları kırarken küresel parasal üstünlüğünü yeni bir araçla korumaya hazırlanıyor: stablecoin’ler. 37 trilyon doları aşan borçla birlikte Hazine, artık kısa vadeli tahvil piyasasında Tether ve Circle gibi dijital dolar ihraççılarını stratejik yatırımcı olarak konumlandırıyor. Deutsche Bank Research Institute’un Eylül tarihli raporuna göre, GENIUS Yasası, ABD’yi yalnızca kripto merkezine değil, dijital dolar sisteminin küresel çekim alanına dönüştürdü.
Yeni düzenleme, stablecoin’lerin 1’e 1 oranında dolar veya 93 günlük Hazine bonolarıyla desteklenmesini şart koşuyor. Bu da ABD’nin borçlanma mekanizmasına dev bir likidite kanalı açıyor. Tether şu anda 105 milyar dolar değerinde Hazine bonosu tutarak ABD’nin en büyük yabancı yatırımcıları arasına girdi; Circle ve Paxos’un da dahil olmasıyla stablecoin ihraççıları 182 milyar dolar seviyesinde toplam tahvil pozisyonuna ulaştı.
Trump yönetiminin dijital finans vizyonu da bu dönüşümü destekliyor. Beyaz Saray’ın “Crypto Czar”ı David Sacks, GENIUS Yasası’nı “Amerikan hâkimiyetini dijital çağa taşıyacak finansal devrim” olarak tanımlarken; Hazine Bakanı Scott Bessent, “Stablecoin’ler dünyadaki milyarlarca insanın dolara erişimini genişletecek” diyor.
Deutsche Bank ekonomistleri Marion Laboure ve Camilla Siazon’a göre, gelişmekte olan ülkelerde dijital dolar kullanımı, yerel para birimlerini hızla ikincil konuma itiyor. Brezilya, Türkiye, Nijerya ve Hindistan gibi ülkelerde kullanıcıların neredeyse yarısı “tasarruflarını stablecoin’lerde” tutuyor. 2024’te stablecoin işlem hacmi 27 trilyon doları aşarak Visa ve Mastercard’ın toplamını geçti; bu, ABD dolarının yeni “dijital dolaşım” biçimi haline geldiğinin göstergesi.
Yine de, hızlı büyüme yeni riskleri de beraberinde getiriyor. Deutsche Bank, sistemdeki en büyük kırılganlığın “fire sale” riski olduğuna dikkat çekiyor: Eğer tahvil piyasasında güven sarsılırsa, stablecoin ihraççılarının tahvilleri elden çıkarması zincirleme bir likidite krizine yol açabilir. ECB ve BIS de benzer şekilde, dolar sabitli dijital token’lerin gelişmekte olan ülkelerin para politikalarını aşındırabileceği uyarısında bulunuyor.
Washington açısından tablo net: ABD, artık küresel borcunu klasik tahvil yatırımcılarına değil, blokzincir tabanlı dolar sistemine satıyor.






