
Küresel kripto para piyasasında sert satış dalgası yeniden hakim oldu. Son 24 saatte toplam piyasa değeri yaklaşık yüzde 8,3 düşerek 2 trilyon 870 milyar dolara geriledi. En büyük kripto varlık olan Bitcoin, yüzde 9’dan fazla düşüşle Nisan 2025’ten bu yana en düşük seviyesine çekildi. Gün içinde 83.243 dolardan işlem gören Bitcoin’in haftalık değer kaybı yüzde 14’e ulaştı. Piyasanın son büyük kırılmasında—Trump’ın gümrük tarifesi şokunda—74.400 dolara kadar düştüğü hatırlandığında, yatırımcıların yeniden aynı kırılganlığı fiyatlamaya başladığı görülüyor.
Ethereum’da da tablo oldukça sert: fiyat yüzde 10’un üzerinde gerileyerek 2.717 dolar seviyesine indi. Haftalardır süren zayıf likidite, kaldıraçlı pozisyonların çözülmesi ve yoğun kar realizasyonu kripto piyasasını kırılgan hale getirmiş durumda. Analistlere göre satış dalgasının temelinde üç ana dinamik bulunuyor: yüksek faiz beklentilerinin yeniden güçlenmesi, panik satışlarının tetiklediği düşük likidite ve teknoloji hisselerindeki şişkin değerlemelerin yatırımcıları riskten kaçmaya zorlaması.
Kripto tarafındaki güven krizi geçen ayki sert düşüşten beri devam ediyor. O dönemde oluşan “deleveraging” etkisi henüz tam temizlenmediği için piyasadaki her şok, fiyatlara olduğundan daha büyük bir dalga şeklinde yansıyor. Bugünkü satışlarda Fed’e ilişkin beklentilerin değişmesi kritik rol oynadı: kısa vadede faiz indirimi olasılığının zayıflaması, kurumsal yatırımcıların risk iştahını düşürdü ve büyük çıkışları tetikledi.
Uzmanlar, mevcut tablonun salt teknik bir düzeltme değil, makro belirsizlik ile düşük likiditenin birleştiği daha geniş çaplı bir güven erozyonu olduğunu belirtiyor. Kripto piyasasının yeniden istikrar bulması için ise Fed yönlendirmesinin netleşmesi, teknoloji hisselerinde değerleme baskısının azalması ve kaldıraç yükünün temizlenmesi gerekiyor. Aksi halde her yukarı deneme hızlı şekilde satışla karşılanabilir.
Sonuç: Kripto piyasasında kısa vadeli görünüm hâlâ kırılgan. Makro baskılarla birleşen likidite daralması, riskli varlıklarda “savunma modunu” yeniden devreye sokmuş durumda. Yatırımcılar bir kez daha faiz, teknoloji balonu endişesi ve güven krizi üçgeninin içine sıkışmış görünüyor.
