Basel III kapsamında, tahsis edilen altın (yani fiziksel olarak saklanan, izlenebilen ve bir sahibine tahsis edilen altın) nakitle aynı seviyede tutulur. Bir bankanın tahsisine sayılan likit, sıfır riskli bir varlık olarak kabul edilir. Öte yandan tahsis edilmemiş altın artık riskli bir varlık olarak sınıflandırılıyor.
Büyük Değişim Kapıda: Basel III & Altın
Temmuz 2025 itibarıyla Basel III’ün tam hali yürürlüğe giriyor. Bankalar artık fiziki altını (allocated gold) birinci sınıf güvenli varlık (Tier 1 asset) olarak sayabilecek.
Bu ne demek? Bankalar artık fiziki altın tuttuklarında, ek sermaye yükümlülüğü doğmayacak. Ancak “kağıt altın” (ETF, sertifika, vadeli işlemler) riskli kabul edilecek.
Sonuç?
Bankalar fiziki altına yönelecek.
Kağıt altına olan talep azalabilir.
Altın fiyatları üzerinde yukarı yönlü baskı oluşabilir.
Unutma: Fiziki altın sınırlı, kağıt altın sınırsız üretilebiliyor. Bu yüzden fiyat farkı genişleyebilir.
Merkez bankaları zaten alıma başlamıştı. Basel III sonrası bankacılık sistemi de “güvenli liman” olarak fiziki altına akacak. Bu sadece bir yatırım hikayesi değil, yeni bir finansal paradigma.