Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, son dönemde yaşanan gelişmelere dair değerlendirmelerde bulundu.
Yargı süreciyle ilgili devam eden olaylara ilişkin herhangi bir yorum yapmayacağını belirten Şimşek, finansal piyasalarda dalgalanmanın arttığını ve döviz talebinin yükseldiğini söyledi. Şimşek’in açıklamalarına göre, döviz talebinin %60’ı yurt dışından, %30’u yerel kurumsal şirketlerden ve %10’u bireysel yatırımcılardan geldi. Talebin zirve noktasına ulaştığı Cuma gününden sonra Pazartesi günü zayıfladığını ve bugün tamamen azaldığını ifade etti.
Disiplinli Ekonomi Programı Sürüyor
Bakan Şimşek, hükümetin uyguladığı ekonomik programa bağlı kalmaya devam edeceğini vurgulayarak, dezenflasyon, mali disiplin ve reformlara olan bağlılığını yineledi. 2024 yılında cari açığın GSYH’nin %1’inin altında kaldığını ve 2025’te de kontrol altında tutulacağını söyledi. Sektörel bilanço yapılarının güçlü olduğunu ve sürdürülebilir büyüme için sağlam bir temel oluşturduğunu belirtti.
Finansal piyasalardaki dalgalanmaların zamanla azalacağını ifade eden Şimşek, sıkı finansal koşullar nedeniyle kısa vadede büyümenin daha yavaş olacağını ancak bu durumun dezenflasyon sürecine katkı sağlayacağını dile getirdi.
Bütçe Disiplini Korunacak
Düşük ekonomik büyümenin bütçe gelirlerini etkileyebileceğini kabul eden Şimşek, ancak mali harcamaların kontrol altında tutulacağını söyledi. Mevcut durumda ek harcama tedbirlerinin gündemde olmadığını ancak gerektiğinde alınabileceğini belirtti. 2025 yılı için belirlenen bütçe açığının GSYH’ye oranının %3 seviyesinde korunacağını ve kamu borcunun GSYH’ye oranının %25 gibi düşük bir seviyede tutulduğunu söyledi. Bu çerçevenin Merkez Bankası’nın dezenflasyon sürecini destekleyeceğini ekledi.
Hazine’nin hem Türk Lirası hem de döviz cinsinden güçlü bir nakit tamponuna sahip olduğunu vurgulayan Şimşek, borç yönetiminin piyasa koşullarına uygun şekilde sürdürüldüğünü belirtti. Talep olması halinde kısa vadeli borçlanma enstrümanlarının devreye alınabileceğini söyledi.
Özelleştirme Süreci Devam Ediyor
Şimşek, özelleştirme programının devam ettiğini ve üzerinde çalışılan büyük ölçekli projelerin olduğunu belirtti.
Programın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından tam destek gördüğünü ifade eden Şimşek, görevini tamamlamadan hiçbir yere gitmeyeceğini vurguladı.
ABD hükümetiyle güçlü bir diyalog içinde olduklarını belirten Şimşek, son görüşmelerde Rusya’dan doğalgaz alımının da gündeme geldiğini söyledi.
Türkiye’nin büyük ve büyüyen bir ekonomi olduğuna dikkat çeken Şimşek, genç nüfus, modern altyapı ve dijital dönüşüm sayesinde Türkiye’nin uzun vadeli yatırımlar açısından cazip bir ülke olduğunu dile getirdi.
Erken seçim veya referandum planı olmadığını da sözlerine ekledi.
Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan’ın Açıklamaları
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, piyasaları destekleyen adımlar attıklarını ve piyasaların bugün daha sakin olduğunu söyledi.
Karahan, döviz volatilitesi ve TL faiz oranlarının yerel yatırımcıların kararlarını etkilediğini belirtti. Döviz talebinin son gelişmelerle birlikte arttığını ancak faizlerin yükselmesi ve döviz dalgalanmasının azalmasıyla gerilediğini ifade etti.
Döviz ve Enflasyon İlişkisi
Disinflasyon sürecinin reel döviz kuru değerlenmesine bağlı olmadığını, aksine sıkı para politikasının bir sonucu olarak reel efektif döviz kurunun yükseldiğini belirtti.
Son dönemde döviz sepetinin %4 oranında değer kaybettiğini söyleyen Karahan, döviz kuru hareketlerinin enflasyona etkisinin geçişkenlik katsayısına bağlı olacağını, ancak bu etkinin tam olarak yorumlanabilmesi için henüz erken olduğunu ifade etti. Nisan ayı enflasyon verilerinin döviz hareketlerinin etkisini daha net yansıtacağını belirtti.
Rezervler ve Mevduat Politikası
Döviz rezervlerinin yeterli seviyede olduğunu vurgulayan Karahan, kur korumalı mevduat (KKM) sisteminin yeniden devreye alınmayacağını söyledi.
Swap düzenlemesinde kısa vadede bir değişiklik yapılmasının planlanmadığını da ekledi.
