BS Ekonomi Bağımsız Medyasını Destekleyin
Eğer abone iseniz giriş yapınız.
Aşağı Saksonya’nın küçük kasabası Bad Laer’deki altı katlı şirin bir binada Jina Reye, günde yedi saat boyunca eller yıkıyor, yemek yediriyor, öfkeleri yatıştırıyor. Reye’nin ilgilendiği kişiler yaramaz çocuklar değil; ileri derecede demans hastaları. Onların, “tekrar çocuk gibi olduklarını” söylüyor. Kimileri talimatlara uymakta isteksiz, kimileri saldırgan tepkiler veriyor. Her iki hastaya bir personel düşüyor ama Reye bunun yeterli olmadığını söylüyor.
Avrupa nüfusu hızla yaşlanıyor. Kıtanın ortanca yaşı 43; dünya ortalaması 31. 2050’ye gelindiğinde, AB nüfusunun %6’sı 85 yaşın üzerinde olacak; bu oran bugünkü seviyenin iki katından fazla. Batı Avrupa ülkeleri, özellikle Almanya görece daha iyi durumda. Asıl sorun, nüfusu daha yaşlı olan ve gençlerin hızla göç ettiği güney ve doğu Avrupa’da. Avrupa’nın en yaşlı ülkesi İtalya’da ortanca yaş 49. Yalnızca 2021’de, 25–34 yaş arası üniversite mezunlarının %2,8’i göç etti. Yunanistan, Litvanya ve Letonya gibi benzer şekilde yaşlı ülkelerde ise 2023–2050 arasında çalışma çağındaki nüfus %20 azalacak.
Sonuç olarak uzun vadeli bakım (LTC) hizmetlerine duyulan ihtiyaç patlayacak. Almanya’da LTC hizmetlerinin %79’u halihazırda 65 yaş üstüne gidiyor. AB Araştırma Merkezi’ne göre, LTC ihtiyacı olan 50 yaş üstü nüfus 2020’de 19,7 milyondan 2050’de 27,1 milyona çıkacak.

Sağlık harcamaları yüksek olsa da LTC’ye ayrılan pay ülkeden ülkeye değişiyor. 2022’de İsveç, Hollanda ve Norveç sağlık bütçelerinin dörtte birinden fazlasını LTC’ye ayırdı. Buna karşın güney ve doğu Avrupa’da pek az ülke %10’u aşabiliyor. İşgücü de azalıyor. İsveç’te LTC çalışanları toplam işgücünün %7’sini oluştururken, Romanya, Kıbrıs ve Yunanistan’da bu oran %1’in altında. Bulgaristan’da hizmetler neredeyse yok denecek düzeyde. Alzheimer Bulgaria’dan Zornitsa Karagyozova, ülkede on yıldır demans teşhisine dair resmi veri bulunmadığını, tıp fakültelerinde gerontoloji alanında uzmanlık olmadığını söylüyor.
Bakım çalışanları düşük ücretli, aşırı yük altında ve sayıca yetersiz. Slovenya’da toplum hemşirelerinin ulusal koordinatörü Martina Horvat, “Gelecekte daha fazla önleyici çalışma yapmak istiyoruz” diyor. Ancak pandemi sonrası kan testi, yara bakımı, sonda değişimi gibi görevler hekimlerden hemşirelere kaydırıldı. Bu da önleyici bakımı daha da zorlaştırıyor.
Siyasetçiler genellikle yaşlı bakımına daha fazla harcamanın bütçeyi patlatacağını düşünüyor. Oysa bunun yapılmamasının da ciddi maliyetleri var. Gayriresmî bakıcılar işlerini bırakıyor ya da saatlerini azaltıyor. Evde verdikleri emek ise emeklilik sistemine katkı sağlamıyor. Avrupa Sağlık Sistemleri ve Politikaları Gözlemevi’nden Jonathan Cylus, “Şimdi yatırım yapmamak aslında gelecek nesli cezalandırmak demek” diyor.
Önleyici bakıma daha cömert harcama yapılması, yaşlı vatandaşların ekonomide daha uzun süre aktif kalmasını da sağlar. “Yerinde yaşlanma” yaklaşımı, giderek daha fazla İskandinav ve Batı Avrupa ülkesinde uygulanıyor. Amaç, yaşlıların evlerinde daha uzun süre kalabilmesi. LTC çalışanları ev işleri, yemek, çamaşır gibi işleri üstlenirken hastaları yapabildikleri konularda bağımsız olmaya teşvik ediyor. Alışveriş, çocuk bakımı, gönüllü faaliyetler gibi günlük işler yaşlıların topluma ve ekonomiye katılımını sağlıyor. Hareket egzersizleri de hastane masraflarından çok daha ucuz.
Bazı ülkeler LTC harcamalarında adım atmaya başladı bile. Temmuz ayında Slovenya, çalışanlardan maaşlarının %1’ini (emeklilerden net maaşlarının %1’ini), serbest meslek sahiplerinden ise %2’sini zorunlu LTC katkısı olarak almaya başladı. İtalya, Ocak ayında yardımlarında değişiklik yaptı. 80 yaş üstü, ciddi hastalıkları olan ve kendine bakamayan kişilere aylık €1.380 verilecek. Amaç, bakım evlerine olan talebi azaltmak ve kamu sisteminin yükünü hafifletmek.
Avrupa dünyanın geri kalanına erken uyarı işareti sunuyor. Önümüzdeki otuz yılda, yaşam süresinin artmasıyla Latin Amerika ve Karayipler’de yaşlı nüfus iki katından fazla, Afrika’da ise üç katından fazla artacak. Her iki bölgede de sağlık harcamaları Avrupa’nın çok gerisinde ve LTC henüz gündeme bile alınmış değil. Eğer yaşlanmanın mali yükünü hafifletmek istiyorlarsa, erken yatırıma başlamaları gerekiyor.
Avrupa için ise, artan talebe yetişebilecek bir LTC sistemi kurmak kaotik bir süreç olacak. Ama bu, seçmen yaşlandıkça kaçınılmaz. Diğer ülkeler çok beklememeli. Yaşlılık, er ya da geç herkesi yakalayacak.






