Rusya’nın Tehdidi ve ABD’nin Güvenlik Politikaları Endişeleri Artırıyor
Avrupa ülkeleri, ABD’nin kıtadaki güvenlik taahhütlerinin azalması ve Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırılarının devam etmesi nedeniyle savunma politikalarını yeniden gözden geçirmektedir. NATO’nun güvenliğinin sorgulanmaya başlamasıyla birlikte, birçok Avrupa ülkesi zorunlu askerliği yeniden getirme fikrini tartışmaktadır.
Rusya’nın askeri kapasitesinin 2022 yılına kıyasla daha büyük ve daha güçlü hale geldiği belirtilmektedir. Heidelberg Üniversitesi Siyaset Bilimi Enstitüsü’nden Alexandr Burilkov, Rusya’nın özellikle Baltık ülkeleri ve Avrupa’nın doğu sınırlarına yönelik saldırgan bir tutum içinde olduğunu ifade etmektedir. Yapılan araştırmalar, Avrupa’nın Rusya’nın tehdidine karşı 300.000 ek askere ihtiyaç duyabileceğini ortaya koymaktadır.
Ancak birçok Avrupa ülkesi, zorunlu askerliğin yeniden getirilmesine sıcak bakmamaktadır. Özellikle Fransa ve İngiltere gibi ülkeler, mevcut askeri personel sayısını artırmakta zorlanmaktadır. Avrupa genelinde yapılan anketler, Fransa’da %68, Almanya’da ise %58 oranında zorunlu askerliğe destek olduğunu göstermektedir. Ancak İtalya ve İngiltere’de halkın bu konuda bölündüğü, İspanya’da ise zorunlu askerliğe karşı çıkışın daha fazla olduğu görülmektedir.
Bazı Ülkeler Alternatif Çözümler Arıyor
Soğuk Savaş’ın sona ermesinin ardından birçok Avrupa ülkesi zorunlu askerliği kaldırmıştır. Ancak, Yunanistan, Kıbrıs, Avusturya, İsviçre, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Norveç ve Türkiye gibi ülkelerde bu uygulama devam etmektedir. Son yıllarda, Rusya’nın Kırım’ı ilhak ettiği 2014’ten sonra Litvanya’da, 2017’de İsveç’te ve 2023’te Letonya’da zorunlu askerlik yeniden yürürlüğe sokulmuştur.
Ancak NATO’nun en büyük Avrupa’daki beş üyesi olan Fransa, Almanya, İngiltere, İtalya ve Polonya, şu an için zorunlu askerliği geri getirme planı yapmamaktadır. Polonya, 2008’de kaldırdığı zorunlu askerlik yerine, 2027 itibarıyla her yıl 100.000 sivilin askeri eğitimden geçirilmesini öngören gönüllü bir program başlatmayı planlamaktadır. Almanya’da ise olası yeni başbakan Friedrich Merz, gençlerin askeri veya toplum hizmeti yapmasını zorunlu kılan bir sistemin tekrar uygulanabileceğini ifade etmektedir.
İngiltere, zorunlu askerlik yerine savunma harcamalarını artırma yoluna gitmektedir. Kabine Bakanı Pat McFadden, zorunlu askerliğin tekrar gündeme alınmayacağını, ancak savunma bütçesinde önemli bir artış yapıldığını duyurmuştur. Fransa’da ise Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, zorunlu askerlik için lojistik altyapının yetersiz olduğunu ancak sivil katılımın teşvik edileceğini açıklamıştır.
Batı ve Doğu Avrupa Arasında Farklı Yaklaşımlar
Savunma politikalarında Doğu ve Batı Avrupa arasında belirgin farklar olduğu ifade edilmektedir. Finlandiya gibi, Sovyetler Birliği tarafından 1939’da işgal edilen ülkelerde zorunlu askerlik halen devam etmektedir. Finlandiya, Avrupa’nın en büyük yedek askeri gücüne sahip olup, bu durumun Rusya tehdidine karşı caydırıcı bir rol oynadığı belirtilmektedir.
Askerlik hizmetine katılımı artırmak için teşvik ve farkındalık kampanyalarının gerekli olduğu ifade edilmektedir. Araştırmacılar, halkın savaşı kazanılabilir görmesinin, orduya katılma istekliliği ile doğrudan bağlantılı olduğunu vurgulamaktadır. Avrupa’nın askeri kapasitesinin güçlendirilmesinin, halkın savunmaya yönelik güvenini artırabileceği öngörülmektedir.
