BS Ekonomi Bağımsız Medyasını Destekleyin
Eğer abone iseniz giriş yapınız.
Kıtadaki İhracatçılar İçin Zor Günler Kapıda
Avrupa piyasalarında beklenenden büyük hareketler yaşandı. 5 Mart’ta Almanya’nın uzun vadeli tahvil faizleri 0,3 puan arttı, bu, son 30 yılın en büyük tek günlük artışıydı. Aynı zamanda euro değer kazandı. Normalde faiz oranlarının yükselmesi borsaları olumsuz etkilerdi, ancak Avrupa borsaları son dönemdeki yükselişlerini korumayı başardı.
Bunun nedeni Almanya’nın müzakere aşamasındaki devasa mali paketi. Ancak bu paket yalnızca savunma harcamaları için bütçe açığının başlangıcı değil. Aynı zamanda yeni bir Avrupa büyüme modelinin de habercisi. Kıta artık küresel ticarete daha az, iç talebe daha fazla bağımlı olacak.
Almanya’nın Yeni Modeli: Daha Fazla İç Yatırım, Daha Az İhracat
Şu an Avrupa Birliği’nin cari fazla oranı GSYH’nin yaklaşık %3’üne ulaşıyor ve bu fazlanın büyük kısmı Almanya ve İskandinav ülkelerinden kaynaklanıyor. Bu fazlalık, sadece ihracat gücünden değil, tasarruf ve yatırım arasındaki dengesizlikten de ileri geliyor. Bir ülke yurtiçinde tasarruf edip yeterince yatırım yapmazsa, bu fazla sermaye ihracatına dönüşür ve ticaret dengesi buna göre ayarlanır.
Ancak Avrupa artık küresel krizlere karşı daha dayanıklı hale gelmek, ekonomisini daha yeşil yapmak ve Rusya’ya karşı hızla silahlanmak istiyor. Bu hedeflere ulaşmak için tasarruf ve yatırım dengesinin yeniden sağlanması gerekecek.
Harcamalar Artıyor: Avrupa, Daha Fazla Borçlanarak Savunma Yatırımı Yapacak
💰 Avrupa’nın savunma harcamalarının GSYH’nin %3,5’ine ulaşması gerekecek.
⚖️ Politikacılar, bu bütçeyi diğer alanlardan kesinti yaparak değil, borçlanarak karşılamayı tercih ediyor.
📈 Kuzey ve Orta Avrupa’daki düşük borç oranları nedeniyle, finansmanın büyük ölçüde bütçe açığı üzerinden sağlanması bekleniyor.
Kiel Enstitüsü’nden Johannes Marzian ve Christoph Trebesch’e göre, tarih boyunca askeri genişlemeler genellikle borçlanma ve vergi artışlarının bir kombinasyonu ile finanse edilmiştir. Bu nedenle Almanya ve diğer kuzey ülkeleri de bu modeli izleyecek gibi görünüyor.
Demografi Faktörü: Yaşlanan Avrupa Daha Fazla Harcayacak
👴 Avrupa, yaşlanan bir toplumdan “yaşlı” bir topluma dönüşüyor.
💼 Çalışan nüfus azaldıkça, ücretler yükselecek ve harcama eğilimi artacak.
Şu anda Avrupa’da hane halkı tasarruf oranı %14 seviyesinde ve bu oran 1990’ların Japonya’sına benziyor. Ancak Japonya’da 2015’e gelindiğinde tasarruf oranı sıfıra düşmüştü. Avrupa’nın yaşlanan nüfusu da benzer bir sürece girebilir.
Ayrıca, emekli olan nesiller tasarruflarını harcamaya başlayacak. Özellikle hizmet sektöründe ve bakım endüstrisinde çalışanlar daha fazla kazanıp daha fazla harcayacak.
Sanayi Yatırımları Artıyor: Yeşil Ekonomi ve Savunma Harcamaları
🏭 Savunma ve havacılık sanayisi büyüyecek.
🌱 AB, 2050’ye kadar karbon nötr olmayı hedefliyor ve büyük altyapı yatırımları gerekiyor.
📊 Tahminler, Avrupa’nın 2030’a kadar her yıl fazladan 500 milyar € (545 milyar $) yatırım yapması gerekeceğini gösteriyor.
Bu yatırımlar elektrik şebekelerinden şarj istasyonlarına kadar geniş bir alana yayılacak ve Avrupa’nın iç talep odaklı yeni ekonomik modelini destekleyecek.
Ancak Engeller de Var!
📉 Fransa ve İtalya gibi ülkelerde yüksek borç seviyeleri ve bütçe açıkları harcamaları sınırlıyor.
❌ İspanya, savunma harcamalarını artırmaya pek istekli değil.
🇪🇺 AB genelinde ortak borçlanma gündemde olsa da, büyük ölçekli bir uygulamaya dönüşmesi zor görünüyor.
Ekonomik büyüme, tüm bu sorunların çözümünü kolaylaştırabilir. Ancak New York Üniversitesi’nden Thomas Cooley‘e göre, Avrupa’nın yaşlanan nüfusu, 2030’lara kadar büyüme hızını yıllık %0,4 ila %1,1 arasında yavaşlatacak.
Almanya’nın harcamaları kısa vadede ülke ekonomisini büyütebilir, ancak bu durum Avrupa’nın geri kalanına zarar verebilir. Para birliği içindeki en büyük ülke büyük harcamalar yaptığında, enflasyonu kontrol altında tutmak için faiz oranları yükseltilmek zorunda kalır. Bu da euroyu güçlendirir ve Avrupa’nın ihracat rekabetçiliğini azaltır.
Trump Faktörü ve Yeni Bir Ekonomik Yol
🚨 Trump’ın yeniden seçilme ihtimali ve ABD’de artan korumacılık, Avrupa’yı daha iç talep odaklı hale getirmeye itiyor.
📜 Politikacılar, bu süreçte Avrupa’nın dış ticaret bağımlılığını azaltmayı hedefliyor.
📊 Yatırımcılar için sermaye piyasalarının entegrasyonu, tasarrufları daha verimli hale getirebilir.
Almanya ezber bozan bir hamle yaptı ve harcamaları artırarak yeni bir büyüme modeli oluşturuyor. Avrupa’nın bu fırsatı iyi değerlendirmesi gerekiyor.