Avrupa’nın önde gelen ülkeleri, Ukrayna’da bir ateşkes anlaşması hazırlıkları kapsamında, dondurulmuş Rus varlıklarına el koyma girişimlerini hızlandırıyor.
Fransa ve Almanya, uzun süredir AB’de tutulan Rus varlıklarının tamamen haczedilmesine karşı çıkarken, İngiltere ve diğer ülkelerle bu varlıkların nasıl değerlendirilebileceğine dair yeni yollar üzerinde müzakereler yürütüyor.
Fransız yetkililer, Avrupa başkentlerinin Moskova’nın gelecekteki bir ateşkes anlaşmasını ihlal etmesi halinde bu varlıklara el koymasını öngören bir teklifi tartıştıklarını belirtti. Konuya dair bilgi sahibi üç yetkili, bu planın Ukrayna’nın savaş sonrası güvenliğini sağlamaya yönelik çabaların bir parçası olduğunu aktardı.
Ateşkesle Bağlantılı Planlar Masada
Bu görüşmeler, Fransa ve İngiltere’nin öncülüğünde yürütülen ve Ukrayna için bir barış planı geliştirmeyi amaçlayan diplomatik girişimler kapsamında gerçekleşiyor. ABD Başkanı Donald Trump’ın savaşı sona erdirmek amacıyla Moskova ile doğrudan müzakerelere başlaması da Avrupa’da yeni stratejilerin tartışılmasına yol açtı.
G7 ülkeleri, Moskova’nın Ukrayna’ya yönelik tam kapsamlı işgalinden sonra, 2022’de Rusya Merkez Bankası’na ait yaklaşık 300 milyar euroyu dondurdu. Bu varlıkların büyük bir kısmı — yaklaşık 190 milyar euro — Belçika’nın Euroclear merkezi menkul kıymetler saklama kuruluşunda bulunuyor. Geriye kalan tutar ise Fransa, İngiltere, Japonya, İsviçre ve ABD’de tutuluyor.
Halihazırda, bu varlıkların sağladığı gelir, G7 ülkelerinin Ukrayna’ya sağladığı 50 milyar dolarlık kredilerin geri ödemesi için kullanılıyor, ancak ana varlıklara dokunulmuyor.
Ukrayna, Polonya ve Baltık ülkeleri, dondurulan varlıkların doğrudan ele geçirilmesi için uzun süredir baskı yapıyor. Ancak Berlin, Paris ve Brüksel gibi başkentler, devlet mallarına el konulmasının uluslararası hukuk açısından emsal teşkil edebileceği yönündeki endişeler nedeniyle bu girişime karşı çıkıyordu. Avrupa Merkez Bankası da çoğunluğu euro cinsinden olan bu varlıkların haczedilmesinin, euronun küresel güvenilirliği açısından risk oluşturabileceği konusunda uyarıda bulunmuştu.
Macron ve Almanya’nın Yeni Yaklaşımı
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, geçen hafta Trump ile yaptığı görüşmede, varlıklara hemen el konulmasının “uluslararası hukuka saygılı bir yaklaşım olmayacağını” söyledi. Ancak bu varlıkların “savaşın sona ermesinden sonra müzakerelerde bir unsur olarak kullanılabileceğini” belirtti.
Almanya’da şansölyeliğe hazırlanan Friedrich Merz’in ise dondurulmuş Rus varlıklarına el konulmasını içeren bir teklife destek vermeyi değerlendirdiği bildirildi. Merz’in, Çarşamba günü mevcut Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile bir araya gelerek Perşembe günü yapılacak AB liderler zirvesi öncesinde ortak bir tutum belirlemesi bekleniyor. Scholz’un sözcüsü konuyla ilgili yorum yapmaktan kaçındı.
İngiltere ve AB’nin Yeni Hamleleri
İngiltere Başbakanı Sir Keir Starmer, Londra’nın bu varlıkların nasıl kullanılabileceğini değerlendirdiğini söyledi. “Bu varlıklardan elde edilen gelir ve kârlar zaten kullanılıyor” diyen Starmer, hafta sonu Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile imzaladığı 2,26 milyar sterlinlik kredi anlaşmasına dikkat çekti.
“Ancak bu varlıkların tamamının ele geçirilmesi çok karmaşık bir konu. Basit bir mesele değil,” diye ekleyen Starmer, “Daha fazla şey yapmamız gerektiğini düşünüyorum ve bu konuda daha fazla çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Fransa’nın sunduğu teklifin, Avrupa’daki diğer müttefikler tarafından olumlu karşılandığı ancak henüz kesin bir anlaşmaya varılmadığı bildirildi. Elysee Sarayı konuyla ilgili yorum yapmadı.
Trump Yönetiminin Etkisi
Dondurulmuş varlıkların haczedilmesi yönündeki baskılar, Trump yönetiminin Ukrayna’ya yönelik askeri desteği çekme tehdidinin ardından arttı.
Bir Avrupa yetkilisi, “Giderek daha fazla ülke, dondurulmuş varlıklara el koymayı bir baskı unsuru olarak kullanmaya istekli hale geliyor.” dedi.
Avrupa’nın bu hamlesi, Rusya’nın gelecekteki bir ateşkesi ihlal etmesi halinde ekonomik bir yaptırım aracı olarak kullanılabilirken, aynı zamanda savaş sonrası Ukrayna’nın yeniden inşası için kritik bir mali kaynak olarak da değerlendiriliyor. (Kaynak)