AstraZeneca, Ekim ayında Çin’deki üst düzey yöneticisinin soruşturma altında olduğunu duyurduğundan beri ülkedeki operasyonlarını sürdürmeye çalışıyor. İngiliz ilaç devi, veri ihlalleri ve ilaç ithalatı ile ilgili suçlamalara ilişkin soruşturmaların sonucunu beklerken, Pekin’de planlanan 2,5 milyar dolarlık araştırma merkeziyle hükümetle ilişkilerini güçlendirdiğinin sinyallerini veriyor.
Çin’e Yatırımda Israrcı Tutum
AstraZeneca’nın Pekin’de kuracağı yeni araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) merkezi, Çin’deki ikinci, dünya genelindeki altıncı tesisi olacak. CEO Pascal Soriot, Çin’in bilimsel potansiyeline uzun süredir vurgu yapıyor ve ülkedeki rekabetin giderek arttığının farkında.
Bu yatırım aynı zamanda Çin için de kritik bir gelişme. Küresel yatırımcılar ABD’ye yönelirken, Çin ekonomisinde yatırımların yavaşlaması hükümeti endişelendiriyor. Pekin yönetimi, bu yatırımı bir trilyon yuan (138 milyar dolar) değerinde bir medikal teknoloji merkezi olma hedefiyle uyumlu görüyor.
AstraZeneca’nın soruşturmalarla yıpranan imajına rağmen Çin’deki faaliyetlerini kesintisiz sürdürmesi, şirketin ülkedeki varlığını güçlendirmeye yönelik kararlılığını gösteriyor. Barclays analisti Emily Field, “Son aylardaki gelişmeler, AstraZeneca’nın Çin’deki varlığını koruma yönünde doğru adımlar attığını gösteriyor. Soruşturmanın etkisi giderek arka planda kalıyor,” dedi.
Yeni İşbirlikleri ve Yatırımlar
AstraZeneca, yaşadığı hukuki sıkıntılara rağmen Çin’de önemli anlaşmalar yapmaya devam ediyor. Şirket, önde gelen kanser ilaçlarının Çin devlet sağlık sigortası kapsamına alınmasını sağladı, yeni onaylar aldı ve yerel biyoteknoloji firmalarıyla ortaklıklara imza attı.
AstraZeneca’nın Çin gelirleri geçen yıl %9 artarak 6,4 milyar dolarla rekor seviyeye ulaştı.
Şirket, yeni Ar-Ge merkezi dışında Pekin Kanser Hastanesi ile araştırma ortaklığı, Harbour BioMed ve Syneron Bio ile yeni tedavi geliştirme anlaşmaları ve BioKangtai ile aşı üretimi işbirliği duyurdu. Bu adımlar, Çin’in biyoteknoloji ekosistemini güçlendirme hedefleriyle örtüşüyor.
CEO Pascal Soriot, Çin’de düzenlenen yıllık iş zirvelerine katılarak ülkenin önemine vurgu yaptı. Çin’de üretilen ilaçlarını 70’ten fazla ülkeye ihraç ettiklerini belirten Soriot, Çin’in küresel bilimsel inovasyon alanında lider olacağına inandığını ifade etti.
Soruşturmanın Etkileri Devam Ediyor
Her ne kadar AstraZeneca, Çin hükümeti ile ilişkilerini güçlendirme yolunda ilerlese de, devam eden soruşturmalar şirketin itibarını zedeledi. Sektör yetkililerine göre, diğer ilaç firmaları AstraZeneca’dan gelen çalışanları işe almaktan çekiniyor.
Şirket, soruşturmalar hakkında yorum yapmazken, sürecin GlaxoSmithKline’ın (GSK) 2012’deki rüşvet skandalıyla kıyaslanmasına neden olduğu belirtiliyor. Ancak analist Emily Field, AstraZeneca’nın Çin’deki konumunu kaybetmemesi gerektiğini ve hükümetin de bu süreçte şirketi tamamen dışlamayı amaçlamadığını belirtti.
Soruşturmalar, 2021 yılında AstraZeneca çalışanlarının genetik testlerde usulsüzlük yaparak sağlık sigortası fonlarını dolandırdığı iddialarına kadar uzanıyor. Bu davalar sonucunda 100 eski çalışan hapis cezası almıştı.
Soruşturmalar devam ederken, Çin operasyonlarının başındaki Leon Wang’ın yerine Iskra Reic atandı. Wang’ın akıbeti belirsizliğini korurken, Soriot, CNBC’ye verdiği röportajda Pekin’deki yeni yatırımın soruşturmalarla hiçbir ilgisi olmadığını savundu.