● ABD hükümeti 21 gündür kapalı, 11’inci bütçe oylaması da sonuçsuz kaldı.
● Beyaz Saray Ekonomi Danışmanı Kevin Hassett, “Bu hafta bitebilir ama uzarsa sert önlemler gelir” dedi.
● Kapanma ekonomiye her gün 800 milyon dolarlık maliyet yüklüyor; veri akışı ve kamu hizmetleri aksıyor.
ABD’de federal hükümetin 1 Ekim’den bu yana süren kapanması 21. gününde. Bu, Amerikan tarihindeki en uzun hükümet duraklamalarından biri olarak kayda geçti. Beyaz Saray Ekonomi Danışmanı Kevin Hassett dün yaptığı açıklamada, “Kapanmanın bu hafta içinde sona ermesi muhtemel. Ancak süreç uzarsa daha sert önlemler devreye girebilir” ifadelerini kullandı.
Senato’da yapılan son bütçe oylaması ise yine başarısız oldu. Bu, kapanma sürecinde reddedilen 11’inci tasarı anlamına geliyor. Kongre’de Cumhuriyetçilerle Demokratlar arasında göçmenlik, sağlık harcamaları ve savunma bütçesi kalemlerinde yaşanan anlaşmazlık, sürecin kısa vadede çözülemeyeceğini gösteriyor.
Ekonomik etkiler derinleşiyor. Federal kontratlar ve kamu hizmetleri günlük yaklaşık 800 milyon dolarlık maliyetle sekteye uğruyor. Kamu çalışanlarının maaşları gecikiyor, uçuş denetimlerinden gıda güvenliğine kadar birçok kritik hizmet yavaşladı. Analistler, kapanmanın her hafta büyümeden 0,1 ila 0,2 puan götürebileceğini hesaplıyor.
Hassett’in “sert önlemler” uyarısı, Beyaz Saray’ın kamu harcamalarında kesintiye gidebileceği ve bazı ödenekleri acil durum fonlarından karşılayabileceği anlamına geliyor. Ancak Senato’daki tıkanıklık sürdükçe, bu tür manevralar da geçici çözümler olmaktan öteye gidemiyor.
Washington kulislerinde konuşulan senaryo, Başkan Trump’ın yeni bir “stopgap” (geçici finansman) tasarısı üzerinde baskı kuracağı yönünde. Ancak parti içi bölünmeler bu seçeneğin de zayıf ihtimal olduğunu gösteriyor.
Amerikan kamuoyu, Noel dönemine girerken hâlâ kapalı olan kurumların yeniden açılıp açılmayacağına odaklanmış durumda. Piyasalar ise artık şu sorunun cevabını arıyor: Bu kapanma, sadece siyasi bir inatlaşma mı, yoksa ekonomik bir dönüm noktası mı?






