• Altın fiyatı 13 Ekim’den bu yana ilk kez ons başına 4.000 doların altına geriledi.
• ABD ve Çin arasında beklenen ticaret anlaşması güvenli liman talebini zayıflattı.
• Küresel risk iştahındaki artış, tahvil getirilerinin yükselişiyle birleşince değerli metallerde satış dalgası hızlandı.
Altın, 13 Ekim’den bu yana ilk kez 4.000 dolar/ons seviyesinin altına sarkarak kritik psikolojik desteğini kaybetti. Asya seansında başlayan satış dalgası, sabah saatlerinde 3.989 dolara kadar derinleşti. Bu hareket, son haftalarda güç kazanan küresel risk iştahının ve ABD-Çin ticaret hattında olumlu sinyallerin yansıması olarak görülüyor.
ABD ve Çin’in yeni bir ticaret anlaşması üzerinde ilerleme kaydetmesi, güvenli liman talebinde belirgin bir azalma yarattı. Tarafların karşılıklı gümrük indirimleri ve teknoloji ihracatındaki lisans gevşemesi üzerinde çalıştığı haberleri, yatırımcıların pozisyonlarını yeniden dengelemesine neden oldu. Küresel tahvil faizlerinin toparlanması da altın üzerindeki fırsat maliyetini artırarak satışları hızlandırdı.
Piyasa analistleri, 4.000 dolar eşiğinin teknik açıdan önemli bir sınır olduğuna dikkat çekiyor. Bu seviyenin altında kalıcı bir hareket, 3.950 dolara kadar yeni bir düzeltme alanı açabilir. Ancak bazı stratejistler, jeopolitik risklerin sürmesi ve merkez bankalarının rezerv taleplerinin güçlü kalması nedeniyle düşüşlerin sınırlı kalabileceğini düşünüyor.
ABD tarafında 10 yıllık tahvil faizi %4,4’e yaklaşırken, dolar endeksi son bir haftanın en yüksek seviyelerine çıktı. Bu tablo, faiz getirisi olmayan altın için kısa vadede olumsuz bir çerçeve yaratıyor. Öte yandan Çin’in iç talebi canlandırmak için ek teşvik paketi hazırlığında olduğu haberleri, endüstriyel metallerde toparlanma beklentisini artırsa da, değerli metallere yönelen defansif talebi zayıflattı.
Altında geri çekilmenin teknik boyutuna bakıldığında, fiyatın 4.060–4.080 bandındaki kısa vadeli direnç bölgesini kıramaması ve hacim destekli satışların artması dikkat çekiyor. Vadeli işlemlerde fon pozisyonları, son bir haftada yaklaşık %5 oranında azaltıldı. Bu da hareketin spekülatif değil, daha geniş bir risk dönüşümünün parçası olduğuna işaret ediyor.
Özetle, altındaki 4.000 dolar kırılımı, sadece bir fiyat hareketi değil, yatırımcı psikolojisindeki geçici “riskten kaçıştan risk iştahına dönüş” değişiminin de göstergesi. Ancak uzun vadede enflasyon beklentileri, merkez bankası alımları ve jeopolitik oynaklık sürdükçe, bu düşüş bir trend dönüşünden çok ara düzeltme niteliği taşıyabilir.






