• Küresel altın talebi 2025’in üçüncü çeyreğinde %3 artışla 1.313 tona yükseldi, böylece son 4 yılın en güçlü çeyrek performansı kaydedildi.
• Merkez bankaları 220 tonluk net alımla rekor talebi desteklerken, mücevher sektörü yüksek fiyatlara rağmen dirençli kaldı.
• Bar ve sikke talebi durağan seyretti, ETF çıkışları yavaşladı; altın piyasası yeniden “kurumsal talep döngüsü”ne girdi.
Dünya Altın Konseyi’nin (WGC) Bloomberg verileriyle yayımladığı son rapora göre, 2025’in üçüncü çeyreğinde toplam altın talebi yıllık bazda %3 artarak 1.313 tona yükseldi. Bu artış, son dört yılın en güçlü üçüncü çeyrek performansını işaret ediyor.
Grafiğe göre, 2024’ün aynı dönemine kıyasla artışın en büyük kaynağı merkez bankalarının 220 tonluk net alımı oldu. Bu, küresel rezerv yöneticilerinin üst üste dördüncü yıl yaklaşık 1.000 tonluk yıllık alım ortalamasına doğru ilerlediğini gösteriyor.
Mücevher talebi güçlü kaldı, fiyat direncine rağmen düşmedi
Altın fiyatlarının ons bazında 4.000 dolar civarında seyretmesine karşın, mücevher imalatı (Jewellery Fabrication) segmentinde talep “beklenenden iyi” bir performans gösterdi. Özellikle Hindistan, Orta Doğu ve Çin pazarlarında düğün sezonu talebi fiyat duyarlılığını dengeledi.
Teknoloji ve endüstriyel kullanım kalemlerinde ise hafif bir düşüş gözlendi. Ancak bu segmentin toplam talep içindeki payı görece düşük kaldığından, genel görünümü değiştirmedi.
ETF çıkışları yavaşladı, kurumsal talep döngüsü sürüyor
2025 üçüncü çeyreğinde ETF ve benzeri yatırım ürünlerinden çıkışlar bir önceki çeyreğe göre azaldı. Bu durum, yatırımcıların altını yeniden enflasyon koruması ve rezerv aracı olarak görmeye başladığını gösteriyor.
Buna karşın, OTC (tezgâh üstü) işlemler ve “bar & coin” kategorisinde talep sabit kaldı. Bu tablo, bireysel yatırımcıların büyük kısmının temkinli pozisyonunu koruduğunu, asıl yönü ise merkez bankaları ve kurumsal yatırımcıların belirlediğini ortaya koyuyor.
Bu çeyrek, altın için “rezerv dönüşü” temasını güçlendirdi.
Merkez bankalarının 220 tonluk alımı, jeopolitik belirsizliklerin ve parasal genişleme sinyallerinin yeniden ön plana çıktığını gösteriyor.
Yüksek fiyatlara rağmen mücevher talebinin düşmemesi, altının artık sadece finansal değil, kültürel bir dayanıklılık enstrümanı haline geldiğini teyit ediyor.
Sonuç olarak, altın piyasası 2025’in ikinci yarısına kurumsal alımların domine ettiği bir yapıyla giriyor.
Bu trend devam ederse, 2026’da “1.000 tonluk merkez bankası standardı” küresel rezerv stratejilerinin yeni normu haline gelebilir.






