• Merkez bankaları, rezervlerinde ilk kez 1996’dan beri ABD tahvillerinden daha fazla altın tutuyor.
• Grafik, dolar merkezli finansal sistemden kademeli kopuşun somut işareti olarak okunmalı.
• Bu eğilim, küresel rezerv para dengelerinin altın lehine yeniden şekillenebileceğine işaret ediyor.
Küresel Rezervlerde 30 Yıllık Dönüm Noktası
Yukarıdaki grafik, uluslararası rezervlerin bileşimini dramatik bir dönüşümle gözler önüne seriyor. 1970’lerden itibaren uzun süre altının yerini giderek artan oranda ABD Hazine tahvilleri almıştı. Ancak 2025 itibarıyla tablo tersine döndü: Merkez bankalarının portföylerinde tahvillerin ağırlığı %25’in altına gerilerken, altının payı %30’a yaklaştı. Bu, 1996’dan beri ilk kez altının tahvilleri geçtiği bir eşik.
Dolar Sisteminde Çatlaklar
ABD Hazine kâğıtları, onlarca yıl boyunca “risksiz” varlık olarak kabul ediliyor ve rezerv yönetiminin omurgasını oluşturuyordu. Fakat son yıllarda üç faktör öne çıktı:
- Jeopolitik riskler: Rusya rezervlerinin dondurulması, “dolar güvenliği” algısını sarstı.
- Borç sürdürülebilirliği: ABD’nin 35 trilyon doları aşan borç stoku, tahvillere duyulan güveni aşındırıyor.
- Enflasyon ve faiz dalgalanmaları: Yüksek faiz ortamı, tahvillerde ciddi fiyat kayıplarına yol açtı.
Sonuç: Merkez bankaları daha jeopolitik tarafsız, somut ve tarihsel güven sağlayan altına yöneliyor.
Altının Yükselişi Ne Anlama Geliyor?
- Rezerv çeşitlenmesi: Ülkeler, dolar ve euro riskini dengelemek için altını öne çıkarıyor.
- Likidite ikilemi: Altın tahvile göre daha az likit; bu da sistemde stres anlarında öngörülemezlik yaratabilir.
- Yeni rezerv düzeni: Eğer eğilim güçlenirse, altının rezerv para statüsünde yeniden merkezî rol üstlenmesi mümkün.

Bu Grafikten Ne Anlamalıyız?
Bu grafik, tek başına finansal güvenliğin altına kaydığını gösteriyor. Ancak daha önemlisi, “ABD tahvilleri = mutlak güvenli liman” algısının kırıldığının resmi. Bu kırılma, doların rezerv para konumunu hemen sarsmayacak, fakat uzun vadede çok kutuplu bir rezerv düzenine geçişin habercisi olabilir.
Yani, merkez bankaları ABD kâğıtlarını terk ettikçe, piyasa da şu soruya daha sık dönecek: “Küresel güvenin yeni çıpası ne olacak?”