
Global rezervlerin dağılımını gösteren ECB grafiği, merkez bankalarının altına yönelimini net biçimde ortaya koyuyor. 1999’dan bu yana ABD doları rezervlerdeki hakimiyetini sürdürürken (yaklaşık %46), altın 2024’te %20’ye ulaşarak euroyu (%16) geride bıraktı.

Bu değişimde başlıca faktörler şunlar:
Altının ikinci büyük rezerv aracı hâline gelmesi, sadece fiyat artışıyla ilgili değil; aynı zamanda merkez bankalarının dolar riskini azaltarak portföy çeşitliliğini genişletme stratejisinin bir sonucu olarak değerlendiriliyor.
Grafikte ayrıca “other currencies” satırının (kanada doları, avustralya doları gibi) %18’e yükselmesi dikkati çekiyor; euro ise halen %16 çevresinde. Bu da merkez bankalarının çeşitlendirme politikasını iki eksende izlediğini gösteriyor: altın ve başka rezerv para birimleri .
Değerlendirme:
Altın fiyatlarındaki güçlü yükseliş ve merkez bankalarının alım stratejileri, altını euro’nun önüne geçirdi. Rezerv portföylerinde sabit getirili menkul kıymetler yerine altın gibi jeopolitik ‘güvenli liman’ varlıklara yönelim, küresel finansal dengelerde önemli bir paradigma değişimi olduğunu ortaya koyuyor.
Öne çıkan makro eğilimler:
Eğer istersen, konuyu ABD borçlanma, Dolar endeksi veya merkez bankalarının rezerv politikaları bazında daha da derinleştirebilirim.
