Dow/Altın Rasyosu Tarihi Seviyelere Yaklaşıyor
12 Mayıs 2025 – New York / Londra
Finans çevrelerinde yeniden gündeme gelen tartışma: Altının ons fiyatı 40.000 dolara ulaşabilir mi? Bu iddia, Dow Jones Endeksi ile altın fiyatları arasındaki ilişkiyi gösteren Dow/Altın rasyosu üzerinden şekilleniyor. Şu anda yaklaşık 12.5 seviyesinde bulunan bu oran, tarihsel olarak büyük krizlerde 1:1 seviyesine kadar gerilemişti.
Analistler bu rasyo üzerinden üç farklı senaryoyu masaya koyuyor:
- $20.000 Altın: Eğer Dow Jones endeksi yarı yarıya düşerse ve altın fiyatı bu düşüşe karşı direnç gösterirse, rasyo 1:1 seviyesine 20.000 dolarlık bir altın ons fiyatıyla ulaşabilir.
- $40.000 Altın: Dow Jones’un bugünkü seviyelerini koruması durumunda, 1:1 denge ancak altının 40.000 dolara yükselmesiyle sağlanabilir. Bu, altına bir çeşit “parasal yeniden değerleme” anlamına gelir ve merkez bankalarının rezerv sistemlerinde radikal bir değişiklikle mümkün olabilir.
- $100.000 Altın: Bazı uzmanlar ise, hiperenflasyon ya da parasal sistemin ciddi bir çöküşü durumunda “crack-up boom” (patlayıcı fiyat artışı dönemi) yaşanabileceğini ve altının 100.000 doları dahi görebileceğini öne sürüyor. Bu senaryo, dolara olan güvenin tamamen kaybolduğu ve varlıkların fiyatlarının hızla yükseldiği aşırı bir kriz dönemine işaret ediyor.
Neden 1:1 Önemli?
Dow/Altın rasyosu tarih boyunca büyük ekonomik kırılmaların eşiğinde dramatik düşüşler yaşamıştır. 1930’larda Büyük Buhran sırasında ve 1980’de stagflasyon döneminde bu oran neredeyse 1:1 seviyesine kadar inmişti. Bu, yatırımcıların hisse senetlerinden kaçıp altına yöneldiği, güvenli liman arayışının zirveye ulaştığı dönemleri temsil ediyor.
Uzmanlar Ne Diyor?
Bazı ekonomistler bu tür spekülasyonları abartılı bulsa da, enflasyonla mücadelede başarısızlık ve jeopolitik risklerin artması halinde altının dramatik bir değer kazancı yaşayabileceği konusunda hemfikir. Özellikle merkez bankalarının altın alımlarını hızlandırdığı bu dönemde, bu senaryolar artık yalnızca uç teori olarak görülmüyor.
Altının 40.000 dolar seviyelerine ulaşması bugün için uzak bir olasılık gibi görünse de, tarihsel rasyolar ve makroekonomik baskılar göz önüne alındığında “imkânsız” olmaktan çıkmış durumda. Altına dayalı para sistemine dönüş ya da küresel güven krizleri bu tür fiyatlamaların önünü açabilir.