Yeni Şansölyeyi Bekleyen 5 Sorun
Avrupa’nın en büyük ekonomisinin bir sonraki lideri, yaşam standartları ve barınma konusunda son derece memnuniyetsiz ve göçmenlere karşı önceki yıllara göre daha az hoşgörülü bir halkla karşı karşıya kalacak.
Almanya, göç, güvenlik ve kötü ekonomik görünüm üzerine şiddetli tartışmaların damgasını vurduğu kısa bir seçim kampanyasının ardından Pazar günü sandık başına gidecek.
Şu an en büyük muhalefet partisi olan merkez sağ Hıristiyan Demokrat Birliği’nin (CDU) lideri Friedrich Merz son anketlere göre ülkenin bir sonraki başbakanı olmaya aday görünüyor.

Yaşam standartları konusunda derin memnuniyetsizlik
Almanlar yaşam standartları konusunda 2008 mali krizinden bu yana hiç olmadığı kadar mutsuz.
Gallup’a göre, mali durumlarının iyiye gittiğini söyleyen Almanların oranı 2023’te yüzde 42 iken 2024’te yüzde 27’ye düştü. Almanların memnuniyetsizliği, Avusturya ve Yunanistan ile birlikte Avrupa Birliği’nde yaşam standartları konusunda en az iyimser olan ülkeler arasında yer almalarını sağlıyor.
Konut kriz
Konut fiyatlarından duyulan memnuniyetsizlik son 15 yıldır kademeli olarak artarken, Almanlar 2006’dan bu yana ilk kez kendi bölgelerindeki uygun fiyatlı konutların mevcudiyetinden ‘memnun’ ve ‘memnuniyetsiz’ olarak eşit oranda bölündü.
Hükümet, yüksek faiz oranları ve inşaat maliyetleri nedeniyle yılda 400.000 yeni uygun fiyatlı konut inşa etme yönündeki iddialı hedefinin gerisinde kaldı. Bu sorun özellikle Berlin gibi büyük şehirlerde daha da vahim bir hal almış durumda. Burada ev almak için yaşanan rekabet, fiyatların on yıl öncesine kıyasla hızla yükselmesine neden oldu.
Göçmenlere karşı sertleşen tutumlar
Şüphelilerin göçmen olduğu bir dizi saldırı, Almanya’nın seçim kampanyasında göç konusunu ön plana çıkardı.
Merz, aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) ile birlikte çalışmayı kabul ederek parlamentodan göç politikalarını sıkılaştıran önlemler geçirmeyi kabul ederek tartışmaları üzerine çekti. Ancak partilerin çoğunluğu sağa kaymış ve göç konusunda daha sıkı kontroller vaat etmiş durumda.
Bu partilerin politikaları halkın bakış açısıyla örtüşüyor. Gallup, Almanların göçmenleri kabul etme oranının son yıllarda dalgalandığını ancak 2023’te düştüğünü ortaya koydu.
Aralarında Fransa ve İtalya’nın da bulunduğu birçok büyük Avrupa ekonomisi arasında Almanya, hükümetin binlerce sığınmacıyı kabul etmesinden bir yıl sonra göçmen kabulünün 2016’ya kıyasla önemli ölçüde azaldığı tek ülke.
Hükümete daha az güven
Almanların ordu ve yargı sistemi gibi kurumlara olan güveni son birkaç yıldır istikrarlı bir seyir izlese de ulusal hükümete olan güvenleri son on yılın en düşük noktasına geriledi.
Almanya hükümete güven konusunda sürekli olarak Avrupa’nın geri kalanından daha üst sıralarda yer alıyordu. Ancak bu yıl halkın hükümete olan inancı artık istisnai olmaktan çıkarak ikiye bölündü ve 2024’te sadece yüzde 50’ye ulaştı.
Buna karşılık, eski Şansölye Angela Merkel’in lider olarak sondan bir önceki yılında hükümetine duyulan güven yüzde 65’ti.
Liderlik imajı
Almanya’nın liderlik imajı hem kendi ülkesinde hem de diğer Avrupalılar arasında darbe aldı ve sadece son 12 ay içinde ortalama yüzde 60’tan yüzde 54’e geriledi.
Özellikle Slovenya, Norveç ve Finlandiya, 2023’ten bu yana 10 puan düşen onay oranlarıyla Almanya’nın liderliğine şüpheyle yaklaşıyor.