Almanya, ekonomik durgunluk ve siyasi istikrarsızlık içinde yön arıyor. ABD’nin, Avrupa’daki en sadık müttefiklerinden biri olan Berlin’e yönelik eleştirileri ise dikkat çekiyor. Küresel düzenin değiştiği bu dönemde Almanya, hem iç hem de dış politikada baskı altında.
Ekonomik Kriz ve Politik Çıkmaz

Almanya, Avrupa’nın en büyük ekonomisi olarak yıllardır istikrarın sembolüydü. Ancak büyüme yavaşladı, sanayi üretimi düştü ve enflasyon baskısı arttı. Enerji krizi, Rusya’dan gelen gaz tedarikinin azalmasıyla derinleşti. Yeşil enerjiye geçiş süreci de beklenenden sancılı oldu.
Şansölye Olaf Scholz’un liderliği, koalisyon içindeki çatışmalar nedeniyle sorgulanıyor. Hükümet, hem ekonomiyi canlandırmak hem de Avrupa’daki lider rolünü korumak için çıkış yolu arıyor. Ancak iç politikadaki bölünmeler, Berlin’in dış politikadaki etkisini de azaltıyor.
ABD ile Artan Gerilim
Washington, Berlin’in Çin ile olan ticari ilişkilerini ve Ukrayna savaşına verdiği desteğin yetersizliğini eleştiriyor. Almanya, Ukrayna’ya askeri yardımları artırsa da ABD, bunun yeterli olmadığını düşünüyor. Beyaz Saray yetkilileri, Berlin’in “daha kararlı bir duruş” sergilemesi gerektiğini vurguluyor.
ABD’nin eleştirileri, Almanya’nın Avrupa’daki liderlik pozisyonuna da gölge düşürüyor. Fransa ve Polonya gibi ülkeler, Berlin’in zayıf kaldığını öne sürerek Avrupa’nın güvenlik politikalarında daha fazla söz sahibi olmak istiyor.
Almanya İçin Zor Seçimler
Almanya, ekonomik durgunluğu aşmak ve uluslararası sahnedeki itibarını korumak için radikal adımlar atmak zorunda. Enerji bağımsızlığını güçlendirmek, sanayiyi yeniden canlandırmak ve dış politikada daha net bir strateji belirlemek gerekiyor.
ABD ile ilişkilerin nasıl şekilleneceği ise kritik bir soru. Berlin, Washington’un baskılarına direnerek Avrupa’nın bağımsızlığını vurgulamak mı, yoksa Atlantik ittifakını güçlendirmek için taviz vermek mi gerektiğine karar vermeli.
Almanya için artık belirsizlik dönemi başladı. Avrupa’nın motor gücü olan bu ülke, ya krizleri yöneterek yeniden yükselişe geçecek ya da küresel sahnede ikinci plana düşecek.