- Akbank Ekonomik Araştırmalar, eylül ayı enflasyonunu %2,6 olarak tahmin ediyor; yıllık oran %32,4’e geriliyor.
- Mevsimsellikten arındırılmış veriler aylık %2,5 seviyesinde, fiyat katılığı sürüyor.
- TCMB’nin faiz indirimleri için alanı daralıyor, “beklenti altı sürpriz” ya da ara verme ihtimali gündemde.
Akbank Ekonomik Araştırmalar’ın yayımladığı 22 Eylül tarihli enflasyon nowcast raporu, fiyat artışlarında yukarı yönlü baskının sürdüğünü ortaya koydu. Raporda, eylül ayına ilişkin medyan tahmin %2,6, ortalama tahmin ise %2,4 seviyesinde belirlendi. Çalışmada kullanılan modellerin büyük bölümünün yüksek tarafta yoğunlaştığına dikkat çekilerek, bankanın nihai tahmini %2,6 düzeyinde şekillendi.

Bu senaryonun gerçekleşmesi durumunda yıllık enflasyon, ağustos ayındaki %33,0 seviyesinden %32,4’e gerilemiş olacak. Yıllık bazda 0,6 puanlık bu düşüş, manşet rakamda kısmi bir gevşeme anlamına gelse de Merkez Bankası’nın tahmin bandının üst sınırına denk gelmesi, fiyat baskılarının sürdüğüne işaret ediyor.
Katılaşan Fiyatlama Davranışları
Raporda öne çıkan bir diğer nokta, mevsimsellikten arındırılmış veriler. Bu göstergeler aylık bazda %2,5 civarında bir artışa işaret ediyor. Bu tablo, ekonomide fiyatlama davranışlarındaki katılığın devam ettiğini, kısa vadede enflasyonda kalıcı bir gevşemenin zor olduğunu ortaya koyuyor. Özellikle hizmetler ve kiralar gibi kalemlerdeki yukarı yönlü ivmenin hız kesmemesi, çekirdek enflasyon göstergelerinin yüksek seyretmesine neden oluyor.
Bu nedenle yılsonu enflasyonunun %30’un altına inmesinin neredeyse imkânsız olduğu vurgulanıyor. Kasım ayında yayımlanacak Enflasyon Raporu’nda, TCMB’nin tahmin bandını yukarı yönlü güncellemek zorunda kalacağına kesin gözüyle bakılıyor.
Para Politikası Açısından Sıkışan Alan
Bu görünüm, TCMB’nin önümüzdeki iki toplantıda alacağı faiz kararlarını daha da kritik hale getiriyor. Son dönemde piyasalarda faiz indirim beklentisi öne çıkmış olsa da, enflasyonun katı seyrinin bu argümanı zayıflattığı görülüyor. Raporda, mevcut tabloda faiz indirimlerini gerekçelendirmenin zor olduğu belirtiliyor.
Bununla birlikte TCMB’nin, enflasyon beklentilerindeki bozulmayı sınırlamak ve piyasa algısını yönetmek adına “beklenti altı sürpriz” yapabileceği ihtimali de masada bulunuyor. Yani, enflasyon yüksek kalmasına rağmen, Merkez Bankası beklenenden daha düşük bir faiz indirimi ile süreci yönetebilir. Alternatif senaryo ise faiz indirim döngüsüne ara verilmesi. Bu, enflasyonun gidişatı ve 2026 sonu hedefleri açısından daha güvenli bir seçenek olarak değerlendiriliyor.
Yatırımcı ve Piyasa Beklentileri
Akbank’ın çalışması, piyasalarda enflasyon beklentilerinin yukarı yönlü yeniden şekillendiğini teyit ediyor. Yılın son çeyreğinde gıda fiyatlarındaki oynaklık, kur gelişmeleri ve enerji fiyatlarının seyri enflasyonun yönünü belirleyecek ana faktörler olacak. Buna ek olarak, kamu fiyat ayarlamaları ve ücret artışları gibi maliyet unsurları da manşet enflasyon üzerinde baskı oluşturmaya devam ediyor.
Sonuç itibarıyla, eylül ayı tahminleri enflasyondaki dirençli yapıyı bir kez daha ortaya koydu. Yıllık oran sınırlı şekilde gerilese de, aylık bazda fiyat artışlarının yüksek seyretmesi Merkez Bankası için manevra alanını daraltıyor. Bu nedenle önümüzdeki dönemde para politikasında atılacak adımlar, yalnızca mevcut enflasyon gerçekleşmeleriyle değil, 2026 hedefi ve orta vadeli yol haritası ile de uyumlu olmak zorunda.