
ABD Varlıklarından Kaçış: Küresel Sermaye Güvenli Limanı Terk mi Ediyor?
📉 Piyasalar Tehlike Sinyali mi Veriyor?
ABD finans piyasalarında uzun zamandır görülmeyen bir hareketlilik yaşanıyor. Yatırımcıların gözdesi olan Amerikan varlıkları artık aynı güveni vermiyor olabilir. Deutsche Bank Başekonomisti Torsten Slok’un uyarısı bu nedenle dikkat çekici: “Yabancı yatırımcılar ABD varlıklarını satmaya devam ederse, bunun acısı büyük olabilir.” Bu açıklama, yalnızca bir görüş değil, milyarlarca dolarlık bir gerçekliğe işaret ediyor.
📊 31 Trilyon Dolarlık Denge Tehlikede
Slok’un dikkat çektiği en kritik nokta, yabancı yatırımcıların ellerindeki ABD varlıklarının büyüklüğü. Şu anda ellerinde yaklaşık:
- 7 trilyon dolarlık ABD Hazine tahvili,
- 19 trilyon dolarlık ABD hisse senedi,
- 5 trilyon dolarlık kurumsal borç bulunuyor.
Toplamda 31 trilyon dolarlık bu portföy, ABD finansal sisteminin %20 ila %30’unu oluşturuyor. Dolayısıyla bu varlıklardaki küçük bir kıpırdanma bile, tüm ekonomide büyük dalgalar yaratabilir.
📉 Dolar, Tahvil ve Hisseler Aynı Anda Geriliyor
Mart 2025 verileri, bu uyarının arkasındaki dinamikleri net biçimde ortaya koyuyor. Bloomberg ve IMF kaynaklarına göre:
- ABD Dolar Endeksi (DXY),
- S&P 500 endeksi,
- 10 yıllık tahvil getirileri
hepsi aynı dönemde eş zamanlı olarak gerilemiş durumda. Üç farklı varlık sınıfındaki bu senkronize düşüş, piyasa tarihinde oldukça nadir görülen bir olay. Bu da yatırımcıların sadece hisseleri değil, tahvilleri ve doları da terk ettiğini gösteriyor — bu, sistemik riskin ayak sesleri olabilir.
🌍 Güvenli Liman Algısı Zedeleniyor mu?
Uzun yıllardır küresel yatırımcılar için “sığınak” görevi gören ABD finansal sistemi, şimdi güven sorgulamasıyla karşı karşıya. Bunun arkasındaki olası nedenler:
- Jeopolitik gerginlikler (örneğin Çin ile artan ticari sürtüşmeler),
- Yüksek faiz ortamı,
- Amerikan siyasetindeki kutuplaşma.
Bu faktörler, merkez bankaları ve büyük yatırım fonlarının bile ABD varlıklarını yeniden değerlendirmesine neden olabilir.
💸 Çıkış Hızlanırsa Ne Olur?
Slok’un uyarısının en kritik kısmı burası: Yabancı yatırımcılar satışa devam ederse,
- ABD tahvillerinin değeri düşer,
- Faizler yükselir,
- Kredi maliyetleri artar, hem hane halkı hem de şirketler zorlanır,
- Doların zayıflaması enflasyonu tetikleyebilir.
Özellikle kurumsal borç piyasasında yabancı payının %30’lara yakın olması, şirketlerin tahvil ihraç edebilmesini bile zorlaştırabilir. Bu durum istihdamı, yatırımları ve hatta ekonomik büyümeyi tehdit eder.
📉 ABD Bütçe Açığı ve Artan Borçlanma Maliyeti
Unutulmaması gereken bir başka gerçek de şu: ABD, büyük bütçe açıklarını finanse etmek için sürekli borçlanmak zorunda. Ancak yatırımcıların iştahı azalırsa, Hazine’nin borçlanma maliyetleri de artar. Bu da kamu maliyesi üzerinde baskı yaratır.
📍 Sonuç: Güvenli Liman Tartışması Kızışıyor
Torsten Slok’un açıklaması, basit bir spekülasyon değil; verilere, trendlere ve küresel dinamiklere dayanan ciddi bir uyarı. ABD’nin küresel sermaye üzerindeki etkisi düşünüldüğünde, bu tür çıkışlar yalnızca Washington’u değil, tüm dünyayı ilgilendiriyor.
Bu gelişmeler, yatırımcılar arasında şu soruyu yeniden gündeme getiriyor:
“ABD hâlâ güvenli liman mı?”
Yanıt belirsiz. Ama kesin olan şu: Küresel sermayenin nabzı şu anda Amerika’da atıyor ve her atım, dünyanın geri kalanı için yankı yaratıyor.