ABD’de kredi kartı borçlarını ödeyemeyenlerin sayısı hızla artıyor. 2024 itibarıyla kredi kartı gecikme oranları son 13 yılın en yüksek seviyesine ulaşarak finansal sistemde risk sinyalleri vermeye başladı. Tüketicilerin artan borç yükü ve yüksek faiz oranları, ekonomistleri ve politika yapıcıları endişelendiriyor.
Gecikmeler Neden Artıyor?
Son yıllarda ABD ekonomisi güçlü bir iş gücü piyasası ve tüketici harcamalarıyla desteklense de, enflasyonist baskılar ve yüksek faiz oranları hanehalkı borçlanmasını daha maliyetli hale getirdi. Özellikle:
- Federal Rezerv’in faiz artırımları, kredi kartı faizlerini yüzde 20’nin üzerine çıkardı.
- Pandemi desteklerinin sona ermesi, düşük gelir gruplarını borç geri ödemelerinde zorluyor.
- Reel ücret artışlarının yavaşlaması, tüketicilerin borçlarını yönetmesini güçleştiriyor.
Federal Rezerv Bankası’nın son verilerine göre, kredi kartı borçlarının yüzde 6’sından fazlası 90 günden uzun süredir ödenmemiş durumda. Bu oran, 2008 Küresel Finans Krizi’nden bu yana en yüksek seviyeye işaret ediyor.
Bankalar ve Ekonomi Üzerindeki Etkileri
Finans sektöründe bu trendin etkileri şimdiden hissedilmeye başlandı. Büyük bankalar, batık kredi riskine karşı karşılık ayırmaya başlarken, kredi şartlarını da sıkılaştırıyor. Özellikle:
- Bank of America ve JPMorgan Chase, kredi kartı temerrütleri nedeniyle rezervlerini artırdı.
- Düşük gelirli tüketiciler için yeni kredi limitleri azaltılıyor.
- Durgunluk korkuları, yatırımcı güvenini zayıflatıyor.
Tüketiciler İçin Riskler Neler?
ABD ekonomisi resesyona girme riskini taşırken, kredi kartı borçlarını ödeyemeyen tüketiciler için daha büyük finansal zorluklar kapıda olabilir. Uzmanlar, borç yükünü hafifletmek için bireylerin:
- Faiz oranları daha düşük olan kredilere yönelmeleri,
- Minimum ödeme yerine mümkün olduğunca fazla ödeme yapmaları,
- Harcamalarını yeniden gözden geçirmeleri gerektiğini vurguluyor.