
ABD ekonomisinin en kritik enflasyon göstergelerinden biri olan çekirdek PCE, Eylül ayında beklentilere paralel bir görünüm ortaya koydu. Aylık artış yüzde 0,2 olurken yıllık artış yüzde 2,8 seviyesinde gerçekleşti. Bu tablo, Fed’in 2026 başında değerlendireceği para politikası patikasında “kontrollü yavaşlama” mesajını güçlendiriyor.
PCE fiyat endeksi de aylık yüzde 0,3, yıllık yüzde 2,8 ile öngörülerle uyumlu seyretti. Harcamalar tarafında ise tüketici iştahının bir miktar yavaşladığı görülüyor; kişisel harcamalar beklentinin altında kalarak yüzde 0,3 arttı. Gelirlerdeki yüzde 0,4’lük artış ise ekonomistlerin tahminleriyle örtüştü. Bu görünüm, hanehalkı bütçesinde temkinli bir denge kurulmaya çalışıldığına işaret ediyor.
Makro tabloyu ilginç kılan ise Michigan Üniversitesi’nin tüketici güveni verileri. Beş aydır süren gerilemenin ardından Aralık ayında güven endeksi 53,3’e yükseldi. Bu artışın arkasında özellikle tüketici beklentileri endeksindeki 4 puanlık sıçrama yer alıyor. Buna karşın mevcut ekonomik koşullar endeksi beş aydır düşmeye devam ediyor ve Aralık’ta 50,7’ye geriledi. Bu ayrışma, Amerikalı hanehalkının bugün sıkışık hissettiğini ancak önümüzdeki dönemde fiyat baskılarının hafifleyebileceğine inanmaya başladığını gösteriyor.
Nitekim kısa vadeli enflasyon beklentisi yüzde 4,5’ten 4,1’e, uzun vadeli beklenti ise yüzde 3,4’ten 3,2’ye geriledi. Fed’in istediği “beklenti çıpasının yeniden sabitlenmesi” için olumlu bir sinyal oluşuyor. Piyasa, PCE’deki ılımlı görünüm ile güven endekslerindeki toparlanmayı birlikte okuyor: ABD tüketicisi kırılgan ama umutsuz değil, fiyat baskıları ise kademeli şekilde gevşiyor.
Son tablo, Fed’in ani ve sert adımlardan ziyade kademeli bir normalleşme stratejisine daha fazla alan açıyor. Ekonomi ne çok soğumuş ne de aşırı ısınmış görünüyor; daha çok kontrollü bir yumuşama koridorunda ilerliyor. Bu da 2026’ya yaklaşırken faiz patikasında “ihtiyatlı ama esneyebilen” bir duruşu ön plana çıkarıyor.
